bir
yürek yırtıldı bir gece
dikiş
tutmadı iflah olmadı bir daha
güneş
doğmadı insan uyanmadı
mavi
yerle bir oldu karanlık saltanatını kurdu
ishak
kuşu öttü ve sura üfledi israfil
ve
sen yoktun artık bende resmen koptum yaşamdan
azrail'
e lüzum kalmadı ölmeden öldüm yaşamdan
o
kadar yoktun ki dünya da yoktu sanki; kıyamet koptu bende
insanlar
da kuşlar da bitkiler de öldü bende
hayatıma
anlam katan hiçbir şey yoktu senden sonra
doğan
güneş karanlıktı, açan çiçek solgundu, insan ölgündü
ben
vardım sanki sen yokken, çoktum yani öyle değil
ben
de yoktum, hem de kocaman bir hiçtim
hüznünü
içtim şişelerce gözyaşlarımı tükettim gecelerce
son
kuşlarda öttü ve gitti
acı
bir çığlık kaldı kulağımda yankılanan
bir
kaç yumuşacık ve sıcacık tüy kaldı yaşama dair
koca
bir ayrılığı yuttum sonra da hapı dolaştım
kapı kapı,
elimde
kaldı aşkın sapı ona yanıyorum bugün
gök
ve yer arasında bir tek kalbim vardı
mengenedeydi
o da
iki
ateş arasında, iki ucu keskin bıçak
araftaydı
kalbim taraftı sana ve aftı senden beklediği
atıfta
bulundum sana sayfalarca doldurdum
ilmek
ilmek canımı dokudum seninle aşkını okudum
kalbimden
taşırdım duyurdum aleme
düştüm
elem'e, beni kalbinden eleme
senden
öncesi ve senden sonrası diye
başlıyor
ömrümün miladı
öncesi
zehir zıkkım, sonrası güllük gülistanlık desem
mutlu
olur musun sebepsiz, konuşur musun yerli yersiz
hiçbir
şey yoktu o vakit
bahar
yoktu mesela çiçekler çok toydu
kuşlar
acemi birer şarkıcıydı çocuklar kocamış adamlardı
yollar
dağdı göller kayalıktı hava çamurdu yer sisliydi
ateş
soğuktu ve sen yoktun aşk yoktu mesela kötülük çoktu
şiirler
yazdım sen gelene kadar meşgul ettim kendimi sonra
seni
yaşadım şiir diye sen geldin sustum
senden
daha güzel bir mısra görmemişti gözlerim
gözlerin
dünyanın en güzel sanatıydı
rabbim
özene bezene yaratmıştı seni
boyun
elifti, kaşın yay, kirpiğin ok,
ömrüm
sana vav'dı, iki büklüm
gamzen
kalbimin attığı yerdi
sevenin
çoktu ilgin kimseye yoktu
ne
kadar da aşka boğulmuştum
sana
yaşıyordum sana çoğalıyordum, aşıyordum kendimi
kalbim
küt küt sana atıyordu
ellerim
sana uzanıyordu ve sen yoktun
dağlar
düzdü, mevsimler hep güzdü,
aşklar
beni hep üzdü bunda da vardı bir şeyler o da gözdü
sen
yoktun ben sanki çok vardım
kalabalıktım,
şen şakraktım cıvıl cıvıl; öyle değildim işte
kördüm
neler gördüm
kör
olmasaydım neler görmezdim, bilmedim
sendin
gözlerime inen perde
şu
an kalbim hangi yerde
sağırdım
neler uydurdum,
sağır
olmasaydım neler duymazdım
duyduğum
son sesti sesin
hala
ruhumda nefesin
lal
olmasaydım neler söylerdim sana
neler
yazardım, azar azar biterdim sana
sen
yoktun artık bu oyunda ben ise hiç yoktum
bir
yürek avazı çıktığı kadar sessizliğe büründü
canı
çıktığı kadar yaşama tutundu
hıçkıra
hıçkıra güldü katıla katıla ağladı
ters
yüz oldu her şey
yeryüzü
gökyüzü oldu, gökyüzü yeryüzü
gördüğüm
yâr yüzü, özlediğim
terk
edile terk edile vuslata erdi
buydu
bu alemde tek derdi
daima
papatya der'di.