Nedir bu gamın, çile içinde isyan bayrağı çekmen? Sığın Rahman’a, sığın sabrın umman dermanına, birde bakarsın bir an sonra o gamın çilen yok olmuş, üzüldüğüne yanarsın…
Sinende, seni yarınlara taşıyan üzgünlük dolu “ah”ları fırlat uçurumlara gitsin, ruhunu kanatarak feryatlar ile kaplar gözünü, ömrünü, fikrini, zikrini kaplar yokluğa şeytanın yanında olmanı sağlar ve sonunda, şeytan seni uçurumlara atar arkanda kıçından güler gider…
Rahmanın yanında, umutsuzluk toz olur, ömür az çile çekse de imtihan için mutluluk ile dolar ahirette…
Dünya malı dünyada kalır, iman, yapılan iyilikler gönül güzelliği seninle kalır mezarda, sırat köprüsünde seninle gülümseyerek, Rahmana Resule ulaştırır, dünya malın dünyada kalır. Dünya malı peşinde fazla koşarak, dünya ve ahiretinizi zindana çevirmeye ne gerek var? Gülümsetmenin imanın güzelliğin peşinde koş, gülümse ki gülümseyesin…
Damarlarında iman ile insanları sevmenin aşkı dolaşsın, karanlık anlara imanın nurdan elbiselerini giyindir ömrüne kâinata, gülümsesin ömrüm ine kâinat…
Kuran ‘a Resule yürüyerek yoldaki dikenleri, zalimleri, imanın ile temizle elinden geldiği kadarı ile…
Gözlerinde hülyalarını, düşlerini nefis ile şeytan kaptırma… Aklının kıyılarında dolaşırken nefis ile şeytan, iman ile def eyle gitsin…
Yollarına sevgisizlikle umutsuzluk fakirliği ekme, imanla umudun İmana Resule varmanın nur tohumların ek ki, hem dünyada hem de ahirette beraberce Rahmeti, Lütfü, keremi, ihsanı… Sonsuz olan Rahmana, gül kokan Resule, gülümseyerek bakalım varalım hep birlikte… Zor olsa da bu yol, iman ile hep birlikte beraberlik olduktan sonra, hiçte zor değil… Selam ve dua ile…
Gözlerinde kirpiklerinde iman parlasın
Değdiğin bir kuru dal iman ile yeşersin
İman ile mutluluklar hep bizimle olsun
Güneş gibi iman hep gönlümüzde doğsun
Mehmet Aluç