Nemrut gölgelerin
saflığında
O niyazın ki
Duyumsanan nahoş ve
anlamsız
Salkım saçak
Tekil bir yadsımazlık
küf bir mizaçla
Yoldan çıkmış iken
vicdan
Haykırmak tek naif
varsayım
Uzağında süregelen nice
yalanla
Örtülü devran.
Varlığın yokluğu
aslolan
Sakıncalı nice sanrı
Yüreğin kiri kadar
Batağında ömrün
Cebelleşirken şeytanla
Adı konmamış çok yazık
Dile gelmemiş çokça
erdem.
O müphem sırdaşım,
Hibeli varlığı
karanlığın
Kısık sesinde
Görünmez kem göze.
Bir adım uzağımda
İçinde ötelenmiş kırık
bir yürek
Dışında kalma gayreti
kirin pasın
Sıradan bir tecelli
olsa gerek
Şükür ve sabır,
Hele ki acı ve gözyaşı;
Tek kanıt Yaradan’ın
nezdinde
İspatı düşmez kimseye
Hele ki sevgiye uzak
ise benlik.
Eş güdümlü tek olgu
Adını sen koy ey
insanoğlu
Sıradan bir muafiyet
Adı kıdemli bir
yalnızlık
Zinciri ardı ardına
Nazarında nefretin.
Uzağında kalmak adına
Cebelleşirken kara
ruhunla
Şeytanın ve tüm menfi
korkuların
Gıyabında nice sanrı
Kalmak adına pür-i pak
Fazla söze ne hacet
Ey eşref-i mahlukat
Sen ki sırdaş kara
gölgelere…