Aldatılmışlığın hükmü
olsaydı
İstiflenir miydi onca
sakil duygu.
Varyemez duyguların
ıssız yalıtılmışlığında
Tekerrür ederken
Neyin tahakkümü idi
sıra dışı yaşamları ile
Ellerinde kocaman bir
büyüteç
İrdelerken hayatları.
Yansıyan değildi
aslolan
Kanatılmış
yalnızlıkların durağan seyrinde
Kabuk tutmayacak
yaraların
Gizil öfkeleriydi,
Kıdemsiz ve yolsuz
cümlelerde
Can çekişen ne çok
imge.
Meskensiz ithamlar
aslında beni bana
Uzak kılan ve hacmi
nasıl da enginmiş,
Demeye cesaret dahi
edemediğim
Gönlün kim bilir
kaçıncı erteleyişi.
Adım adım takibinden
Koşullandırıldığım ne
varsa
Ya da her kim ise
Ayrı kıldığım, ayrı
kılınmaya
Mecbur tutulduğum.
Bir nebze de olsa;
haklıydım,
Demek olsa keşke düşen
payıma
Mertebesi ne ise
aldatıların
Kanıksadığım ne varsa
ya da
Yine ve yeniden,
Damıtılmışken üzünç,
Karşı kıyısından ömrün
seyrine daldığım
Sayısız izlek.
Rayici belki de atlamak
karşı kıyıya
Boğulacağımı bile bile
Ya da haykırmak hece
hece
Dillendiremediğim bir
lehçenin
Taşırken kaygısını
belki de anlaşılamamanın.
Yol almak mı yok olmak
mı
Günün getirisi bir
yanda
Verdiğimiz nice kayıp
nasıl da sahici oysa.
İzdüşümü belki de şu
sayısız hükmün
O geride kalan hüzün,
Şükürden ne zaman
vazgeçtim ki
İmgelerin seyri kadar
mubah aslında
Kaderin taşıdığı zerreler
Serpişen yağmur misali.
Nefsin gölgesi düşmüş
bir kez
Vicdanın yorgun
suskunluğu yakarken
Yerle yeksan olsam da
zaman zaman.
Acı acı ortalığı
velveleye vermişim de
Demlenmiş ömrün hangi
yakası acaba
Devinip dururken henüz varamadığım.
Seyrinde iken onca gel
git
Eşlik eden sadece avuç
içi yürek.
Damıtılmış ne çok düş
Anlamsız ne çok yakarış
Belirsiz bir andaki o
terk ediş.
Çalarken ömürden
Severken gönülden…
Yalıtıldığım
meskenlerde
Cebbar kabadayılar
Şakağımdaki namlu kadar
Öfke yüklü ve sitemkâr.
Yılgın mizaçlarına toz
konduramazken
Silip silip yeni baştan
yazdıkları
Hikâyeler;
Ellerinde sönük
balonları ile
Küskün bakarken
Şehrin öteki yakasından
en kötüsü belki de;
İçine akıtılan gözyaşı
yakarken canını.
Hele ki yeniden dirilişin
gücü ve kudreti kadar
Ölümle cebelleşen
insanoğlu
Soluk teninin altında
varsa bir kalbi.