şimdi şiirlerime sarılsam
yine sen kokacaksın
bu akşamın karanlığında
ben hiç şiirlerimi sensiz yazmadım
ama sen şiirlerimi bensiz okudun
bensiz geçen akşamların karanlığında
elden ne gelir
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
akşam sen kokuyor
sabah sen kokuyor
içtiğim demli çaylar sen kokuyor
alamıyorum kendimi
senden
o bana bakan gözlerinden
masamda her zaman iki bardak
iki tabak
sen olmasan da
hayalinle içiyorum çayımı
senin hayalinle
iki lokma yemek yiyebiliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
ah gökyüzünde uçan kuşlar
hiç mi o yarime rastlamadığınız
gözlerindeki ışıltıyı
alıp hiç mi taşıyarak bana getirmediniz
yıllardır başım gökyüzünde
izlerim sizi
fırlatsam atsam bu yüreğimi
yine sen diye konuşacak
atamıyorum
saklıyorum senin için
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
avuçlarımın arasında
bir tel saçın
sen kokuyor
yüreğimi ısıtıyor
bana beni veriyor
pişman değilim
seni sevdiğime
arkamı her döndüğümde
gülümseyen siluetin
ve yaman ayrılık
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
belki zaman sana sevmeyi unutmuştur
beni unutmuştur
özlemeyi
hasret ile yol beklemeyi
ah o zamanki geçmek bilmeyen
yüreğimi parçalayan
sensiz iken yanımda dahi çalışan durmayan
rüzgâr yasak aşkların
şarkılarını mırıldanırken kulağıma
hala o tatlı gülümseyen sesin kulaklarımda
giderken yolun sonuna ömrüm
ben sana gülümsemeden gideceğim tek başıma
o boşluktaki sensiz mezara
ama orada seni bekleyeceğim
çünkü ben beni sende yitirdim
yüreğim hala seni arıyor
ve aramaya devam edecek
ben yüreğimi sende bıraktım
ve onunla seni bulması için helalleştim
gözüm arkada kalmayacak biliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
ve bekleyeceğim
Mehmet Aluç-Kul Mehmet