Telgraf direklerine gurbet çektim
Can çekişirken kırık rumuzlu aşk güvercini
Bu gün şiirlerin dibine vuracağım çığlıklar içinde
Karar verdim
Hayatımı doldurup kurşundan bir kaleme

Öyle acıttık ki sesimizi
Geceyi tükettik 
Yitik yüreklerimizin şafak boyu kavruluşunda
Oysa uzun soluklu bekleyişlerde
Sevda dedikleri bir kırmızı gül insanın içine akan
Zaman firesinde yüzüme devriliyor
Yoksul çocukların uçurtmasını uçurmayan rüzgâr
Ve bir mevsimin derin boşluğu doluyor gözlerime

Bunak şairler gibi baştan değil 
En s/ondan başlıyorum
Bir mezarcı öğretmişti 
Durup bir mezar taşının başında 
Demişti ki
Taş bile eskir
Ölümden başlıyorum önce mizacına uygun

Dekor bir avuç toprak
Kostüm bir damla kan pıhtısı
Sesim yok yüzüm yok
Arınmışım başlamadığım yerde
Ne günah var ne sevap henüz
Sabah ezanları kadar dingin şimdi /ruhum
Ve İkra
İlahi kudretin şah damarımda ki varlığı
İliklerimden kemiklerime d/okunuyor Kün emri
Aslın yakınlığı
Algılardan fazlasını almıyor tenim
Halbuki her şey avuçlarımın O’na açıklığında

Yeniden doğuyor ölmüşlüğüm
Anne ben geldim göğünün maviliğine
Tut beni
Kim kesecek göbek bağımı eski dertlerimden
Sen doldur boşluklarımı yine kokunla

Kendime eziyet etmeye geldim anne
Boşuna değil bu telaş

Bahar güneşinde yara aldığında fidan
Varsayımlar ihanetti
Güle kan kondu/ yüreğime kül
Uzun bir yaprak dökümünde
Cama vuran yağmurun süzülmesi nefesim
Kah yangın kâh tufan
Düşün ki uykusuzum hayal dünyasında
Yongası batıyordu gülüşünün rüyamda
Yine mi kanayarak uyanacağım?

Sevginin yalnızlığa sinişini öğretin bana zikirle

Sessizlik içimde
Kırpmazdım gözümü ondan
En güzel yüzüydü yeryüzünün
Bu yüzden yıktım tüm şehirleri
Gölgeler tetik düşürdüklerin de tam sevdiğim vakit
İlk kurşun 
Ne zaman girer sırtımdan 
Ve ne zaman geçer kalbimden anne?

Anne ben geldim gülüşünü esirgeme benden
Ya da sen yıka bedenimi bir damla kutsal yaşınla
Tut beni
Gün yükselirken asude saçlarından
Sök b/ağrımda ki musallanın çivilerini 
Henüz çok erken ve daha vakit varken
Dokunmasın kimse
( Dokunmasın Kimse başlıklı yazı ACZ tarafından 5.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu