Kibrin nefis
kokan nefesi
Gönülleri
esir eden kafesi
İnsanlığı
bitiren zulmün sesi
Gelişinle
yıkıldı
Gül kokan
Nebi
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Sarsıldı ilk
önce
Zulmün sesi
Ta kisra da
duyuldu sesi
Zemin kaydı
ayaklarında
Kesildi
cümle neşesi
Ebu cehil
ile tayfası
Ah
doğurmayaydı anası
Sana ne
kadar çile çektirdi
Ah o kahrolası
İlk gülüşün
gelişinle
Nur gibi
doğdu âleme
Yetim doğan
Muhammedül
emin
Âlemlerin
güneşi
Kan kokan
cahilliye devrini yıkan
Gönüllerin
iman güneşi
Sensin ya Nebi
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Allahın
adıyla ismini andık
Nura gark
olduk sana inandık
Sana ümmet
olmak
Nasip olmaz
her kula
Aşk ile lisan
ile
Allah dedik
Muhammed
dedik
Döküldü
cümle günahlar
Bir bir güldük sevindik
Kerim olan
Rabbimiz
Acıdı cümle
kula
Gönderdi
seni
Rahmet diye âleme
Seninle
güldü hayat
Seninle
kırıldı
Kölelik
zinciri
Yok, oldu
zulüm
Yıkıldı
putlar
İnanmayanlar
etti hayret
Nasıl olur
bir yetim
Olur Peygamber
Yüce Rahman
Âdem
peygamberin alnına
Koydu nurunu
Ona bu
habibimin nuru dedi
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Gelişine
nuruna merhaba
Gelişinle
nur doldu sabaha
Nurlar doldu
karanlık akşama
Seninle nura
gark oldu beşer
Zalimler
kalesi yıkıldı birer birer
Daha görecek
onlar neler neler
Yaşayacaklar
kahır dolu geceler
Zulüm bitti
güldü cümle âlem
Dünyaya gülüşüne
verdin selam
Sustu diller
sendin söyleyen kelam
Nur Kur'an tamlandı
Nurla sundu
bize bin bir âlem
Bakışınla
gülümsedi nurdan âlem
Cümle kâinat
sana verdi selam
Sana iman
etmeyen
İman sırrına
eremez
Helal
kazanmaz
Helal yemez
Sen
gelmeseydin
Ne olurdu
halimiz
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Aman isteyen
verdin aman
Cümle
gönüllere oldun can
Kelamına
cümle kâinat verdi selam
Kelamına
doydu insanlık aldı derman
Yüce Rabbim
Rahim
Her şeye
Kerim
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Seni yolunda
nurlar bulam
arayam yolunda
tozun olam
Yolun
bulamazsam ben solam
Allah'a kul
Sana ümmet olam
Nurunla
dolam
Kur'an
izinde sana varam
Gülüşünle
nurunla gönlümü saram
Sensiz bu
hayatı yaşamak haram
Arayıp da gül
nur yoluna varam
Yolunda
yürümekle yaşanır bayram
Sen
gelmeseydin
Ne olurdu
halimiz
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Gelişin
gönüllere deva
Nurun âleme
reva
İmanla
bulduk sefa
Cümle âlem
beklerdi
Nurdan öz
zatını
Dillerde
adın gül gibi koktu
Cümle âlem
söyledi nura boyandı
Nur Muhammed
Nurdan Ahmed
Sen geldi
bitti zulüm zahmet
Oluk oluk
yağdı Rahmet
Sendin âlemler
Rahmet
Nurdan Ahmed
Zalim yaşadı
hezimet
Gelişinde
vardı zaten hikmet
Kur'ana
doğru oldu istikamet
Gönlün
okyanustu
Tükenmezdi merhamet
Sendin âlemler
Rahmet
Nurdan Ahmed
Nurdan
Muhammed
Bitti
gelişinle husumet
Herkes oldu
kardeş
İmanla doğdu
güneş
Allaha ait
dedin ahkâm
Ashabın oldu
amil
Köleler
eyledin azat oldular kâmil
Muhtaçlar
yaptın atiyye
Senden
kaçanlara gülümsedin
Verdin
hediye
Dedin kaçma
geriye
İmanla koş
ileriye
Yaşandı asrısaadet
İnsanlık
oldu bahtiyar
Gönüllere
geldi basiret
Sözlere
geldi belagat
Seninle
kuruldu cemaat
Sendin edep
Ümmi olsan da
Sendin edip
Seninle
okundu ezan
İslam'ın
çağrısı oldu o an
Fehm'le
doldu âlem
Nurdan Ahmed
Rabbim şefaatine
Ulaşanlardan
eylesin
Cümle
müminleri
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet
Atiyye: İhsan,
lütuf, muhtaç olanlara yapılan bağış
Kim dilencilik kapısını açarsa, Allahu Teâlâ dünyada ve ahrette ona fakirlik
kapısını açar. Kim Allahu teâlânın rızâsını kastederek atiyye kapısını açarsa, Cenabı-ı
Hak ona hem dünya, hem ahret seâdeti ihsan eder. (Hadis-i şerif-Sünen-i Ebu
Dâvûd)
Peygamberler, ümmetleri için Allahu teâlânın atiyyesidir. Fakat Resul-i Ekrem
efendimiz hediyedir. Hediyye ile atiyye arasında fark vardır. Atiyye
muhtaçlara, hediyye ise sevilenlere verilir. (Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî)
Belagat: Sözün düzgün, kusursuz ve yerinde söylenmesi.
Fehm: Anlayış; iyiyi kötüden ayıran anlama
kuvveti.
Amil: İş yapan