Online Üye
Online Ziyaretçi
Hani bazen sebepsiz, daralır da sinemiz,
Kül rengine dönüşür, soluverir benzimiz.
Çöker üzerimize, elem dolu bir hüzün,
Farkı kalmaz o anda, ne gece ne gündüzün.
Hazan vurmuş bağ gibi, viran olur halimiz,
El kol düşer, dil susar, tükenir mecalimiz.
Derinlerde bir ukde, kapanmayan bir yara,
Depreşirken sancısı, döner ateşten kora.
Canlanır hayal meyal, düne dair anılar,
Sarmalar ruhumuzu, bin bir türlü sanrılar.
Alev alev dağlarken, aldığımız her nefes,
Bırakmaz içimizde, yaşamak için heves.
İşte böyle anlarda, sorar da “neden?” diye,
Suçlarız gönlümüzü, bunlara neden diye.