Türkmen’em…
Karındaşın
Türkmen’em.
Milli
Misak yurdunda,
Zalimlerin
koynunda,
Çekilirken
ardında,
Bıraktığın
Türk menem.
Batıda Bayır-Bucak, Doğuda Musul-Kerkük,
Göndere
hasret kalmış gök bayrak boynu bükük.
Kaybetmiş
istiklali, hacizli istikbali,
Öz vatanında
parya, öz yurdunda garip Türk.
Bir
zamanlar izzetle yaşarken çağlarımı,
Şimdi
zillet dumanı kapladı dağlarımı.
Viran
oldu bağlarım, sarardı soldu güller,
Kurumuş
dallarımda ötmez gayrı bülbüller.
Bu
hal bana ar gelir,
Geniş
cihan dar gelir,
Aldığım
her nefeste
Ciğerime
har gelir.
Kurtlar
öldü mü sanki
Çakallar
azar gelir.
Şehit
eşi bacılar, yas tutar, kara bağlar,
Civanlar
boynu bükük, yaşlılar ardan ağlar.
Gözü
yaşlı analar, yüreği yangın yeri,
Yaktıkları
ağıtlar bağrımda yara dağlar.
Rejim
ile PeKeKe kıymışlar şer nikâhı,
Pervasızca
işlerler şeytani her günahı.
Zalimin
çarmıhına gerilmiş Türkmenlerin,
Acı
ile semaya, yükselir her gün ahı.
Kiminin
hamisi var,
Kiminin
abisi var,
Cellat,
katil, eşkıya,
Burada
hepisi var.
Neden
sesim duymuyor;
Kardaşımın
nesi var?
Kıbrıs’tan
Karabağ’a uzanırken kolların,
Gazze’de,
Balkanlarda gözlenirken yolların.
Hemen
yanı başında görmez misin Türkmen’i?
Dilim
varmıyor ama saymaz mısın Türk meni?