Online Üye
Online Ziyaretçi
Makam-ı sevdanın garip bülbülü,
Hasretle yâd eder sevdiği gülü.
Feryad-ı figanla inlese bile,
Sinesinde ateş sönmez bir türlü.
Perişan bir halde erirken gün gün,
Düşmekte üstüne, gölgesi hüznün.
Yiten umutlarla boynunu bükmüş,
Çöker bir köşeye, yorgun ve üzgün.
Seherde aşkını nağmeler ile
Mahzun ve mahcup getirir dile.
Sızlarken sol yanı, titrek sesiyle,
Seslenir yârine, duymasa bile.
Bahtına küserek, eğer başını,
Akıtır gözünden, çeşm-i yaşını.
Katlanır çileye, keder içinde,
Basarak bağrına, sabır taşını.
Aramaz yine de derdine derman,
İstemez kimseden kendine ferman.
Yansa da ciğeri, kara sevdayla,
Minnet bilir cana, dilemez aman.