Mest eyledi gönlümü, bir güzelin cemali,
Gülüşü bahar gibi, coşku dolu, neşeli.
Hülyalı bakışları, sanki cemre misali,
Şenlendirdi dünyamı, ak kor olup düşeli.
Her daim hayalimde, gündüzümde gecemde,
Suna boyu, endamı, yakar durur bağrımı.
Arz ederken sevdamı, şiirimde hecemde,
Kifayetsiz cümleler, dindiremez ağrımı.
Muhabbeti doyumsuz, tatlı şirin sözleri,
Narin dudaklarından, çağıldar sular gibi.
Ab-ı hayat çeşmesi, kahverengi gözleri,
Nasıl da bolca almış, güzellikten nasibi.
Meftun kılar kendine, bakıp da görenleri,
Al yanakta beliren, gamzesi bir gül gibi.
Nakış nakış işlenmiş, beyaz tende benleri,
Ağlatır sevenleri, seherde bülbül gibi.
Kumral sarı saçları, dalga dalga savrulur,
Dökülür omuzlara, narin ipek telleri.
Yüreğim sarılmanın özlemiyle kavrulur,
Esip durur başımda sevdalığın yelleri.
Kim kaptırmaz kendini, güzelin böylesine,
Mecnun olup çöllere, düşenlerin derdi ne?
Yaslasaydım başımı, yârimin sinesine,
Kalır mıydım ben de, hiç böyle keder içinde?