hâl diliyle söz
acıdan ve bir g/öçten mükellef
yaralı bir kuşun kanatlarıdır şimdi
kırılan bir geceden dökülüyorum yine
kirpiklerime takılıyor düşerken saçların/
uykum ürkek
ve bir yorgunluk büyüyor
gün geçtikçe göğsümde
kim bilir?
belki de vuslatın sevincidir korktuğumuz ölüm
at toynaklarından
gökdelenlere uzanan
bir yangın çağının içindeyiz
demir külçelerin
şimdilerde
bir kâtre gözyaşından yeğni kaldığı
yumuşak karınlarımızla
bereketli kan içilen coğrafyalara âmâ
ve sağır kesildiğimiz
ve bir köşeye fırlatılıp
unutulmuş vicdanlara yabancılaştığımız
makina ve rant düzenlerinde
gürül gürül bir kuraklık iklimindeyiz
dar ve karanlık sokaklarda
yüzüme yağmur değince
yitirdim ben sizin medeniyet dediğiniz
medeni hâlimi
hangi şair yazdı en son
konuşmayı bile bilmeyen bir bebenin
gözlerin de ağlar gibi gülümseyen sevincini
hangi ressam resmetti
rüzgarı alınmış bir denizi
anlatacak o kadar çok şey var ki
şiirlerle kestiğim bileklerimde
acemi kalıyor artık hayat
ve hangi harf anlata bilir ki
geçmişi yaşanmadı varsayan
yarınsız birini
sen yazmayan alnıma
yasaklıdır sevmek nicedir
seni sustuğum yazacaklarım yataksız bir ırmak
ve doruksuz bir dağdır şimdi
son bir çırpınıştır yada
bir düşüşten seyrettiğim
hani o tutulası ellerin
hani o bırakmam dediğin ellerin
söyle
şimdi nerede?
19:34
şimdi /öylesine
(
Nerede Ellerin Nerede O Eski Zaman başlıklı yazı
ACZ tarafından
29.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.