içimde akşam
İçimde Yusuf-i bir yalnızlık
saçlarının kokusunu dayamışım yine şakaklarıma
gece dâr /ay geceden daha kara
yüzümde usulca süzülen gözyaşlarım
ateş gibi değiyor yanaklarıma
bir gurbeti en iyi dağ
gögü en güzel bir kuş
acıyı en iyi bir ağıt anlatabilir /
gölgemde ki çığlıktır mısralarıma dokunan
ve bir kan ırmağıdır bütün harfler
sana yazamadıkça
içinde bir sonsuzluğa boğulduğum
oysa
bütün incinmişliğimle seslenmek isterdim
seslenmek isterdim sana
bir menekşenin kokusundan
ve yüzünü aradığım
bir rüzgarın uğultusundan
yürüdüğüm bütün yollardan
zehir olup tozuyorsun
bir çiçek gibi
avuçlarımda soluyorsun
beni ölüme yaklaştıran
her nefesimde sen soluyorsun
zaman denilen katil
ne çok şey öldürdü bizden
ve ne çok şey götürdü yüreğimizden
avurtları sahteliklerden çökmüş
suretsiz bir aynadır şimdi
yaşamın bir diğer yüzü
bu kadar ihaneti ve yorgunluğu
kaldırmıyor artık zavallı bünyem
meydan okumayı çoktan unuttum
sevmek gibi
dön gibi
kaçıncı sürgünümdür bu yasaklı sözlerden
ben çoktan hazırım beklediğim s/ona
yalnızlık çıkmazında bileklerimden sızan
bir intihar borcum daha olsun
içimde akşam
saçlarının kokusunu dayamışım yine şakaklarıma
S/O'na
19:45
şimdi/öylesine
(
Sona başlıklı yazı
ACZ tarafından
1.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.