Hünkâr bildiğim edimler kadar patavatsız.

 

Tuz ruhu gölgelerde yıkadıkları mahrem kaygıların uzantısı ile verdikleri selada, adımı haykırmalarından az evvel.

 

Konduramadığım rahvan bir teselli belli ki katran karası bir savsaklıkla cebelleştiğim nazenin bir ruhun içine saklandığı bedenim.

 

Suskun mizaçları özledim belli ki ama asla gıybet yüklü bir zafiyet ile sorguladıklar ben olamam ki olmamalıyım da yoksa olmamalı mıydım?

 

Asılı ne kadar soru varsa havada bir o kadar kaygı yüklü ikilemlerin mağdur ve mağrur sakıncaları ile boyuyorum, hayata nifak sokan haykırışlar iken her ne kadar uzağında kalsam da eninde sonunda bariz bir nokta atışıyla hedef tahtası olmanın kerameti kadar doğurgan bir üzünç ile boydan boya ıslandığım. Yoksa iteklendiğim mi demeliydim?

 

Kim miyim ben?

 

Ya siz kimsiniz, dememi asla beklemeyin.

 

Belli ki; iç sesin dışla muhatap olması ile gelişen bir kaygı hem belli mi olur; an gelir, sıradanlığın foyası çıkar da sıra dışı bir mizaç attığı çalım ile izbelerden çıkar ortalığa.

 

Ortak olduğumuz az duygu da yok hani. Kâh dış sesin taarruzuna yenik düştüğüm kâh elemi ellerimle boğmaya kalkıp ters yüz edildiğim.

 

İlintisiz cümleler seğirttikçe makbul bildiğim bir rehavetin güdümü ile uyumaya mahkûm kılındığım bir ömrün serkeş tınısında, asılsız bir önsezi ile yaftalanan benliğime nükseden en derin ve yüksek ökçeli bilinmezliğin indinde anbean gölgelerin oynaştığı o cami avlusuna rehin verdiğim benliğime eşlik eden dualar.

 

Ölgün bir günden yadigâr.

 

Ölümlü bir dünyanın arka bahçesinde sobelendiğim.

 

Önsözü olmaya aday bir cümleyim belki de nazarında matbaadan çıkmış bir kitabın o eşsiz kokusuna eşlik ettiğim.

 

Önden arkaya sıraladığım domino taşlarının esrarı mı yoksa yoldan çıkmışlığın numunesi iken kalabalık cehennem denen mecra?

 

Hanidir ıskaladığım mı demeliyim de ıskalandığımın farkındalığına henüz nail olmuşken, sıradan ve vasat bir çatlaktan sızan o zehirli gaz ile öldürdüğüm, bozguna uğramış ve rahmet yüklü imlerde esir düşmüş bir gözyaşına rağbet edipte sona ramak kala, neyin derdi ise iştigal ettiği onca insanın ve gömülü hezeyanlara kurban verdiğim çocuk neşem kadar da doğurgan ve buyurgan bir edim mi çatık kaşlı bir mağlubiyetle, pes etmem beklenirken?

 

Dikeni bol bir rahmet aslında varlık addedilen ama canımızın yanmasından kaçıp, biteviye uzaklaştığımız tüm gerçekler.

 

Sorun addedilen bir çözüm kadar da odaklanma ihtimalimizin olmadığı.

 

Öncesi olmayan bir ölümün milat eylediği selanın yüzü hürmetine, yoldan çıkmışlığın tantanası ve yüz görümü imgelerin doğurgan ve buyurgan edaları.

 

Sürç-ü lisan edilesi bir kalabalık kadar da efkârı ile diz çökmüş rahmet yüklü beyanlarda, boş vermişliğin girdabında kaybolmaya ant içmiş kim ise: Düşkün olsa da hayata bir düş olsa da hatta düşmeye gör sen, deyip bir tekme daha atmanın rehaveti ile çıtkırıldım bir mizacın edilgen gölgesine yenik düşmek kadar eş değer bir nizamsa.

 

Uzun uzadıya irdelemek belki de tek maharet addedilen hele ki peşin hükümlü edimlerde tamamen azat etmek insanlıktan belki de toz konduramadığımız benliğimizden yola çıkıp, yoldan çıkmakla suçladığımız bir mağduriyete denk düşmüşken ansızın.

 

Gönülsüz bir cümle olsa da, görüşmek üzere sonlandırdığımız bir sohbet hatta yetmedi gölgelediğimiz en mahrem duygu.

 

İzafi, sanırım istifli hükümler belki de göreceliğinin ardına sığınıp hak etmediğimiz bir üsturupla mimlendiğimiz ya da sonlandırmaya kıyamadığımız eşsiz bir ziyafetin izdüşümü ruhlarımızın dermanı o teselli kadar da ılık bir rüzgâr babında sükût bellediğimiz.

 

 

 

 

( İç Ses... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.