Sancılı eklemleri vücudumun ölüme rağbet etmese de;

 

Verilen hükümlerde parçalanan aşkın kıvamında,

 

Rast geldiğim terennümü noksan iklimlerde,

 

İnsanlar tanıyorum mütemadiyen:

 

Adı olmayan insanlar ama bir o kadar derin bir acı ile kimliğini kaybetmiş…

 

Rahvan gölgelerde at koşturuyorum, mağlup bir tayın edasıyla ve derin bir hüzün, adımlarımı saymaktan muzdarip bir sağanakta kaybolmuşluğum.

 

İniltilerini resmediyorum şehrin ve terennümler ibadet ediyor okunan her ezanda.

 

İz sürüyorum, diş biliyorum aciz varlığımla demlendiğim kuytularla oynaşan mabedimde yaşadığım ve bayrak açtığım her yeni tümce.

 

Zamanın isimsiz telaşesi, mübarek yüreğin asılsız nişanesi kâh gülüp kâh ağladım yağmur gibi çağladığım…

 

Peyder pey tüketirken çağrısını kaderin, yüklenirken sırtıma o bitimsiz özlemin nirengi noktası kadar asılsız hatta tahakkümleri ile dost belleyip de nihayetinde kaçtığım ama kovalandığım.

 

Asılsız ve bedelsiz.

 

Sessizce asaleti saklı iken son imgede.

 

Kopamadığım belki de… Belki de kopup çözüldüğüm hatta ihanete uğradığım.

 

Ve sayarken sondan başa: Sağım solum sobe.

 

Sığlarda sığıntı yeryüzü.

 

Sağanaklarda sağ salim kalmayı başarmış insan öbekleri.

 

Ve çocuklar ağlıyor kâbuslarımda ki uyanmaya mecbur kılındığım ve de gerçeğin ılımlı ve revnak kayıtsızlığında anlıyorum ki: Çocuklar gerçekten de ağlıyor!

 

Sicimlediğim yaşlarımla, boy veren üzünçlere rest çeken bir Tanrı edasıyla, salkım saçak kayıp vicdanlar.

 

Anneleri boş yataklarında, yetim kalan pijamalarını kokluyor mütemadiyen ve kırılgan gönüllerde gözlemlenebilecek en derin acı, gidip de gelmeyenler…

 

Zamansız ölümlerden muzdarip insanlık.

 

Aşktan bihaber evren.

 

Yankısız seyri mi yoksa kaderin usulca sahne aldığımız her yeni gün ve her yeni açılım yorgun düşmüşken onca sanrıyı gerçek sanıp da kaybolmuşken ve seğirtirken bir gönülden diğerine. Tınısı çok derin telaffuzu inkarsız bir melodi ve gülümseten hoş bir enstantane biz saklı sansak da aşkı bir nizama yerleşik yine de kül yutmaz yetilerimizi esir alan.

 

Sefil tınısıyla sağaltmaya çalıştığımız ne ise yine yürekten yüreğe döşediğimiz o tali yol iken en acımasız yüreği bile yumuşatan. Ve derken anadan üryan düşlerin düşkün ve erdemsiz o mağlubiyet yergisi ki iklimlerin değişkenliğinden hicap duyulası ve bölük pörçük olmuş nice yaşam, kıyıma uğramanın da ötesinde arkasında kötü hatıralar bırakan.

 

Seyrine doyamazken hayatın, ölümlü bir varlıktan arda kalan ve sükût-u hayale uğrayan ikbal yarınlarda, tozutmuş insan izlekleri ve hayli patavatsız belki edilgen ama doyumsuz egolara meze olan sükûnet ve rehavet erbabı müşkülpesent gölgeler ki kıyama duran biteviye…

 

Gölgeliği düş erbabı yufka yüreklerden anbean duymaya doyamazken ve yer gök kan revan içersinde, vakitsiz gidişlerin tek tesellisi ki; hüzne rağbet eden bir koğuşta verilen o çetin savaş her nasılsa kucaklamaktan alıkoyamazken Kara Melek ve duyumsanan acının ifade yetisinin olmadığı.

 

Mahzun gökyüzünün pervazında melekler kavuştukları çocuk bedenlerin derin ağırlığına ve acısı kadar sakil iken adına çaresizlik denen ve kirli emellerine nail olan şeytan ve müritleri ilelebet maruz kalacakları cehennem ateşinde teneffüs ettikleri kinin ve zulmün kayıtsızlığında yine de umudun cennette sonsuza kadar nöbet tutacağı bir iklim işte gerçek dünyada yaşanan ve yaşatılanın karşılıksız kalmayacağı inancı ile verilen her selada rahmetine nail olmak İlahi Gücün.

 

Her çocuk gülmeyi hak ediyor yeter ki solmasın masum gülüşleri ve hayalleri.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramınız kutlu olsun.


Nicelerine...

 

 

 

 

 

 

 

( Solmasın Masum Gülüşler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 23.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu