Otağı kurduğum kelimelerin tezahürü kadar

Yeknesak bir teselliden muzdarip bir kelamken

Çıktığım yolda dokunduğum her gölge:

Dirayetsizliğinden vakur bir sancıya denk düşen

İmlerin yorgunluğu fazlasıyla telaş yüklü,

Kırçılı bahtın en nazenin, hırpani yoldaş.

 

Öğüttüm üzünçleri:

Muhtemel cümlelerle ki temkinliydi her biri

Ve peşkeş çektim acılara

Sağalttığım hangi imge ise,

Saldım gökyüzüne;

Meleklerin kanadına serdim mutluluk kadar

Kutsal bildiğim her hutbeyi

Ve serpildi aşk başakları,

Tehir ettiğim o tek kelimeyi

Boca ettim bilinmezliğe.

 

Tüm hırpani gölgelerle el sıkıştı aşk Tanrısı,

Kırık dökük mabedi, gönülsüz yorgunluğum

Kadar serkeş olmasa da,

Soyunu sopunu imlerin mimledim

Telaffuz ettiğim isminle yâd ettiğim dünleri

Ve mihrak bildiğim nefretten türeyen ne ise,

Uzağında seyrettim o iflah olmaz çocuk düşlerim

Kadar kırılgan bir rotada tepe taklak olduğum,

Metazori bir ıssızlığın gizilinde

Ve denk düştüğüm o nöbet ki,

İkrar bildiğim her tümceyi

Yeniden koyulttu devran.

 

Açmazı belli ki ömrün,

Tınısı o boğuk sesinde nefret kusan

Sakıncalı bir edimde konuşlanmaksa

En sığ kıyıya,

Hani olur da, kayıp giderim

Bir yıldızın tok gülüşünde.

Öyle ya, pervazındayım gök kubbenin;

Gönülden ettiğim her niyazda

Saklı tuttuğum adından da öte,

Sevi dili iken mengenesi şu çıkmazların

Bitimindeki açık rahlede,

Gönül gözümden akan onca yaşa karışan

Yasa bildiğim yassız geçmez her güne

Ettiğim sitemde saklı iken adın dilimde.

 

Yeknesak o tümleyen varlığının

Yalın ayak yalnızlığı denk düştüğüm,

Mihrabı her yâd edişimde için için

Kanayan bir aşkın mabedi ki,

Özlemin izafi dengi yine hep aynı:

Kâh sabaha eremediğim

Kâh saf tutup gönlün mabedinde,

Per perişan tuttuğum çetelesi

Kayıp giden onca yolsuz ve mahrem düş,

Üşümelerle teselli bulup ölümün soğuk kollarına

Yar ettiğim bilinmezin coşkusu kadar

Akla zarar onca nöbet:

İfratı belli ki tenzih ettiğim yorgun benliğimin

Her safhasında rükûsu yine en derinde.

 

( Açmazı Ömrün... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu