Hakikate
inanmadı birkaç zalim
Zaten
gayeleri değildi inanmak
Alay
etmekti muratları
Yıkıldıklarını
görmekti maksatları
Heyhat
Hep
kendileri yıkıldı
Muratları
gerçekleşmedi
Boğazlarında
kaldı
Hep
alay konusu oldular
Yıkıldıkça
yıkıldılar
Görmediler
Görmedikçe
yıkıldı zelil oldular
Zaten
onlar bilmezdi hakikati
Zalimden
zaten olmazdı ki âlim
Miraç
ile göğe çıkmış dediler
İnanmadılar
alay etmeye çalıştılar
Hz
Ebu Bekir’e söylediler
Eğer
Hz Muhammed s.a.v.
Söylediyse
doğrudur dedi
Onlar
yine yıkıldılar başları önlerinde idi
Hz
Ebubekir yükseldi oldu Sıddık
Onlar
dediler eyvah yine yıkıldık
Yanıldık
Kandıramadık
Bilmezlerdi
ki onlar
Cahiller
Hakikat
nurdan ışıktır
Karartılmaz
o
Saklanılmaz
o
Karartılmazdı o
Miraç
Gecesi
Nurdan
nur yağıyordu semada
Nur
Nebi üstüne âleme
Hüzünlüydü
o sene
Hüzün
yılıydı
Gönlünde
hüzün vardı
Hüzün
Rahman’dan bir misafir
Kaplamıştı
bedenini
Nurdan
Resulün
Semadan
gökyüzüne inen Burak
Meleklerden
Cebrail
Sanki
gök kubbe inecekti yıldızlarla yeryüzüne
Melekeler
bekler semada
Taif
te üzüldün bu dünyada
Ahiret
âlemini görmelisin
Huzura
ermelisin der gibiydi Yüce Rahman
Bir
anda zaman silindi
Mekânlar
yok oldu
Başladı
yolculuk nurdan nura yolculuk
Teselli
edenlerin en büyüğü en yücesi
Yüceler
Yücesi Rahman teselli edecek seni
Ey
nur Nebi
Yüce
Rahman İsra dediği bu gece
Açıldı
semada yedi kat kapı
Miraç
olayı akıl ve mantıkla anlaşılacak değil bir yapı
İdrak
edilebilecek bir hadise değildir bu kapı
Ancak
müminler ki o inananlar
Âlemlere
Rahmet Efendimize karşı olan
Gönülden
aşk ve muhabbetleri izinde olmaları sebebiyle
Nurdan
namazın sırrı ile hikmeti içinde
Miracı
hissedip yaşayabilirler ancak
Anlaşılır
imanla teslimiyetle ancak
Nurdan
namaz emir olundu odur gönülde sancak
Ve
inanmayan diğerleri anlamaz ancak
Yıkıldılar
Yıkılanlar
yine yıkıldı
Ve
inan diğerleri
İnanalar
yükseldi
Oldu
Sıddık
Aklın
kılıcı inanmaktı Nurdan nebiye
Zalimlerin
akıl kılıçları körlenmişti
Görünen
görünmez onlara
Hakikat
onlara görünmez
Kör
olan görmez
Bilmez
Anlamaz
Anlatılsa
da anlamaz
Ve
inanmayan diğerleri
Yıkıldılar
Yıkılanlar
yine yıkıldı
Ve
inan diğerleri
İnanalar
yükseldi
Oldu
Sıddık
Zaman
aman vermez zalime
Aman
olmaz zalime zaman
Zalime
zaman mekân zulmet olur
Yıkıldıkça
yıkılır anlamaz
Hakikat
onların umurunda mı?
Tek
hakikat onların çirkefliği
Bilemediler
Battılar
Bilenler
hakikati bildi yüceldiler
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet