Gidişler vardır.
Bir bıçak gibi saplanır yüreklere.
Avuçlardan gelen kan kokusu.
Kâbus olur gecelere.
Ne zaman bir polis sireni duysam,
Sanki suçlu benmişim gibi korkuyorum.
Oysa bir karıncayı dahi incitemeyecek kadar masumum.
Böyle zamanlarda,
Bakir düşlerimin arkasına gizleniyorum.
Ne zaman bir ambulans sesi duysam,
Sanki beni taşırlar hasta benmişim gibi
Başım döner kanım düşer.
Dilimde tedirgin bir dua,
Koşmak için yaratana âmin dememi bekler.
Ne zaman bir itfaiye sireni duysam,
İçimdeki yangını söndürmek için geldi sanırım.
Bilirim ki hiçbir semt yangını içimdeki kadar acı veremez.
Ne fayda ıslansam sel felaketi bir yağmurda,
Sönmüyor bu yangın sönmeyecek ilelebet.
Ne zaman bir asker sesi duysam,
Sokakta halk çığlık çığlığa bağırıyor.
Bilirim ki bu hain darbenin kokusu.
Başlar sokaklara çıkma yasağı,
Deler geceyi hainlerin hınzır kahkahası.
Lakin bu sefer olmadı başaramadılar.
Bu efsunlu direniş halkın başarısı,
Yıkılmadık, yıkılmayacağız çok şükür.