Son umudu besledim
serçe gagasında
Bir tohumdu rast
geldiğim.
Bir kıyam ya da
med-ceziri yüksünlüğün
Tutuşan yongası
Aşk misali yüz görümü
iken içine gizlendiğim.
Sevmelerle bozmuştum
aklımı:
İhanetin arsız
tınısında gölge bildiğim fecri yine
Yoksunluğum bir tınıda
nakşeden o beyhude ateş.
Varlığımdı ırak
tuttuğum,
Varlıksızlığım yine
secdemde huzur bulduğum:
Kaybolmalarla bozmuştum
aklımı
Ve şeceremde kanlı bir
ırmak yine
İsyanın tövbe
buyurduğu.
Ha solumuştum ha solmuş
bir gül
Yine gölgesinden mahrum:
Sükûtun haznesinde
ıslanmayı beklediğim
Teveccühü İlahi
Sevdamın.
Gönül küpeştesine buyur
ettim edeli beşeri,
Yansıyan cemalimi ele
rehin verdiğimden beri,
Bir nebze de olsa kin
beslemedim,
Demeye ne hacet:
İç sesimdi ırak
dünyadan,
Aşkımdı boyumdan büyük.
Kan revan insanlık:
Kınında haset ve
ceberut bir tahakküm
Yine peşrevi mundar bir
yalanla yâd eden hüsranı
O mazlum ki bihaber
eşrafından.
Ol ki olayım, demelerle
Geçti alayı ne çok
zehirli tümce:
Karılmışlığın dermanı
yine evet yine
O şiirde gizli:
Yüzümü gere gere,
Gergefin isyanı belli
ki tek bir kırık hece;
Baş ağrılarım ölümün
habercisi
Tek peronda gizli sabık
aşkımın
Terennümü yine bir
isyana yüklü;
Sevi dilinin muteber
imi
Nahoş bir tekerleme.
Sondayım eşrafı
hükümlü;
Cürüm bedeli naif bir küfür
bilmediğim,
Geceyi yordadığımdan
beri
Yorgun gök kubbenin son
sihri.
Ölümlüyüm ve de
takısız;
Gizemliyim belki de
kelamı yitik sevici bir imge.