Ey hüzün
dolu anılarım nazlı yar gelemeden gidin
Onu ben ne
kadar çok sevdiğimi gönlüme bakarak bilin
Gel yanıma
yüzündeki gönlündeki gülücüklerinle bekle
Sana hasret
kalmış günlerimi gönlümden silerek gülücüklerini ekle
Giderken al
paslı hançeri yüreğime sapla hasretin ile öldürme
Sevgimizi kıskanan
düşmanlarımızı gidişinle ne olur bana güldürme
Gelecek gel
artık ey ceylan bakışlım geç olmadan
Bu ömür sona
doğru gidiyor gel artık vakit sensiz dolmadan
Vakit sensiz
nasıl geçiyor diye bana sorma zamana sorma perişanız
Perişan zamanın
içinde kaybolduk gel beni bul ben kalmadan cansız
Daha kaç
mevsim bekleyeceğim seni böyle gözlerim yaşlı
Gelmeyeceksen
bir haber sal yaşayamayacağım artık böyle ağır yaralı
Ya gel kaz
mezarımı bitsin sensizliğin sancısı
Ya da gel
bir çare öner göster dayanamıyorum artık açıkçası
Bildiğim tüm
kelimeleri hafızamda dünyamda giderken sildin sen
Sana şimdi
halimi ıstırabımı hangi kelimelerle anlatayım söyle ben
Hatıralar içinde
karıştırırken geçmişi bana ait hiçbir şey bulamadım sende
Eyvah’lar olsun
ben seni severken hiçimi sevmedin beni sen bir günde
Giderken kırgınlığımı
da alıp götürseydin üzerimde tonlarca bıraktın
Seni ben
canımdan çok severken sen beni nasıl sensiz hasretinle yaktın
Dönemeçli sokakları
beraber dönecektik yola çıkmadan kaçışınla sendeledim
Seninle bir
ömür gülecektim diye sevdim sevmeyeceğini ben nereden bilirdim
Şimdi bilmiyorum
bu âlemde mevsimlerden hangisini yaşıyoruz
Sen gibi
vefasızların terk edişiyle zamanını önümüze katmış suçlu diye taşlıyoruz
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet