İmkânsız olan peşinde çok koştum belki olur dedim, fakat nanay olmuyor sandım…
Peşinden koşmayayım kendi halimle kalayım dedim, yine duramadım sıkıntı dert
sancılar içine düşer gibi oldum, vazgeçtim.
Koşmak gerekmiş imkânsız sanılana varmak için, yol uzun kısa olsa da
göze almak gerekmiş hayatını idame etmek, bir an gülümsemek için… Durmak
beklemek, bir yaraya derman olmadan boş boşuna yaşamak hiç olmuyor, çabalamak
çaba peşinde olmak gerekmiş, takatim olmasa da yolda yürüyene destek olmam ve
birazcık gülümsemem, gözlerimle, gözlerindeki umudu ona yansıtsam da yeter
bildim anladım artık. Hayal ettiğin değil hayali olanların hayali için uğraşmak
hayalimin gerçekleşmesine açılan kapıymış geç de olsa anladım!
Ateşler benim gönlümde yansa da, yananı söndürmek gönlümdeki ateşi söndürmekmiş
idrakine vardım geç de olsa… Arayıp kendin için bulma, insanlık için bul,
bekliyor yola çıkmış olan seni, onu fazla bekletme düş yollara yollar çamurlu
dikenlide olsa, umut edenin umuduna olmak umudun gerçekleşmesi imiş bunu idrak
ve izanımla anladım…
Açma gönül gülüm bekleyene varmadan çabuk solarsın
Seni bekleyene varınca cennet gibi kok gül olduğun anlaşılsın
Bekleyene varmayıncaya kadar terk et beni ey bülbül ötme artık
Bekleyene varmayınca bizler hep bu nedenle yollarda kaldık
Mehmet Aluç/Kul Mehmet