Ayrılık önümde bağdaş kursa otursa
Vuslat yanımda iken birden kaybolsa
Yine ben seni severim sevdiceğim
Gülen gözlerimde mutluluk uzaklaşsa
Kavuşmak mahşere kaldı o an deseler
Yine gönlümde sen olacaksın
sevdiceğim
Ayrılık sırtıma bin ton hasreti
yüklese
Gülen gözlerin bana bir daha
görünmese
Viran illere doğru bu
yolarım yürüse
Yine ben seni severim sevdiceğim
Dünya bana senden sonra
küsse
Ayrılık okları sinemi her
gün delse
Yine gönlümde sen olacaksın
sevdiceğim
Bu hayatım dağlardan
ovalarda çöle sürülse
Zindana girerken bir daha
çıkamazsın denilse
Ecel sana gelmeyecek sen
haydi sürün denilse
Yine ben seni severim sevdiceğim
Bir damla gözümden yaş dahi
damlatmam
Gülüşün gönlümde ben onu
ağlatmam
Sıcaklığın gönlümde bana
yeter unutmam
Yine gönlümde sen olacaksın
sevdiceğim
Kerem Aslıyı Mecnun Leylayı
böyle sevmedi mi?
İnsanlar onlardaki aşkın
ölümsüzlüğünü görmedi mi?
Çöl onlar için bir derya
denize dönüşmedi mi?
Bir ömür ayrılık peşinde
gidenleri görmedin mi?
Onlar bu ayrılıkla aşkında
hiç vaz geçtiler mi?
Söyle bana ben nasıl bu
aşkımdan senden vazgeçerim
Bu ömür bu nefes oldukça
seni severim
Ölüm gelince de sana koşarak
hemen gelirim
Bir damla gözümden yaş dahi
damlatmam
Gülüşün gönlümde ben onu
soldurtmam
Sıcaklığın gönlümde bana
yeter unutmam
Yine gönlümde sen olacaksın
sevdiceğim
Mehmet Aluç /Kul Mehmet