Kara
sevda bir kordur, sinede yanar durur,
Onulmaz
yara gibi, sürekli kanar durur.
Uykusuz
gecelerde boş hayaller kurdurur,
Hayra
yorar düşleri, ardı sıra koşturur.
Yapayalnız
bırakır, döndürür kimsesize,
İstese
de bir çare, bulamaz kimse size.
İflah
etmez insanı, beti benzi soldurur,
Dayanılmaz
sızıyla, yürekleri doldurur.
Gerçeklik
âleminden kopartarak bağını,
Yıkık,
dökük, virane, kılar gönül bağını.
Ciğerini
yakar da, aldığın her bir nefes,
Kalmaz
artık içinde, yaşamak için heves.
Sinende
gizli ukde, aç kurtlar gibi oyar,
Hiçliğin
sarmalında, seni çaresiz koyar.
Kanatırken
beynini, cevapsız nice soru,
Bilemezsin
kaderin, nedir seninle zoru?
Bir
girdabın içinde boğulurken an be an,
Kapkara
bataklığa dönüşür artık mekân.
Çırpındıkça
batarsın, battıkça çırpınırsın,
Seslensen
duyan olmaz, boşuna yırtınırsın.
Tek
başına yaşanan, paylaşılmaz acıdır,
Akrep
kıskacı gibi, insafsızca acıtır.
Bu
acı yavaş yavaş, yüreğinde yer eder,
Ondan
ayrı kalmayı, daha da beter eder.
Sanki
morfin misali, kendine bağlar seni,
Sadece
mecnun olan, anlar da ağlar seni.