CARİYE’NİN SUNUMU

Bir düş kuruyor aynadaki kadın
Zehirleyerek.
Ve intiharın eşiğinde zehirlenerek
Yanacakmış gibi bakıyor
Küskün hayata…
İşte O zaman!
Bu kadın kim dedi ayna.
Boş bir hayelle acı bir hüzünle
Konuştu Cariye
Tanımadın mı?
Haremde savrulan sürgünü,
Boyunduruğa koşulmuş
Ürkek ceylanı,
Pis kokulu bir erkeğe sunulan
Yakıcı ikramı.
Hatırladın mı?
Biliyor musun
İçimdeki kadını öldürdüm.
Ben artık senim
Senelerdir sendeyim.
Aynada hep kendine baktın
Bense sana .
Hem de
Kısık ve utangaç gözlerle.
Hiç görmedin beni
Böyle istedi diye efendi.
Terk edip giderken cariyeyi,
Bir kadın gibi ağlamak istedim.
Ama müsaade etmedi içimdeki.
Seni ağlatan ne ?
Bile demedi.
Bense ağlarken kendim miyim
Yoksa zerafetimi efendinin.
Zamanın dışında bir hazz sunumu
Doğal bir yazgıdır bizimki
Kutsanmış bir tapınma
Arzulanırsam cevabım
Alın işte bur da.
Suçluluk duygusundan uzak
Kibirsiz bir umut ışığı yakarak
Aşk uğrunaysa ziyanı yok
Hatırlanmak: küçük bir çanta dolusu
Uzak bir hayattır düşlediğim
Su üstüne yazılmış ihtimallerle.
Gel efendi gel
Seninkiler bur dalar
Histerik kahkahalar
Huzursuz ama zevk veren itaatkar
Geceleri oynayan yalancı umutlar
Nasılsa sabaha yoklar.
Abdurrahman ÖRNEK
( Cariye başlıklı yazı Abdurrahman tarafından 10.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu