El ilahın sömürüye dönük yanı, ilahın
galat-ı meşhuruydu. El sahipliğinin meşruiyet içinde olmaması demek özel
sahiplikler edinmesi nedeniyle değildir. Üretim hareketi içinde neyin özel
sahipliğe açık neyin özel sahipliğe kapalı olmasında açık, net olmamakla; özel
sahiplik konusunda yasa tanımazla sınır tanımamakla; ahlak, ilke, kural
bilmeyip kâr için her şeyi yapılabilir kılması; meşruiyetle olamamasıydı.
Kolektife ait kolektif gücün, kolektif
geçmişin, kolektif mirasın da sahibi olmasındandı. Bir kere kolektif sahipliği
ele geçiren kişi ya da kişiler; kolektif dolaşımlar üzerinde, çalışan kişinin
kendi üretmesiyle sahipliği olması gereken kendi emek güçlerinin de dolaylı sahibiydiler.
Dolaylı oluş çevrimi; kolektif olanın üzerindeki toplumsal güç ve toplumsal bağ
enerjisinden ileri geliyordu. Bu çevrim yolu uzatmakla zamandan bir parça
gecikme ortaya korsa da; çok çok katlanmış bir değer sağlamasını da ortaya
koyar.
Kolektif üretim ve kolektif
paylaşım içinde kişilerin kendi emek güçlerinden dolayı, kişinin kendi emek
gücünün de kendi sahibi olmaları demekti. Ki kişi emek gücünün içinde,
kişilerin doymaları gereken emeğinden çok daha fazlası olan emekleri ve bilgi
beceri yol yöntem olur kolektif miraslı donmuş emekler vardır. Kolektif miras o
anki kuşakla gelecek kuşakları içerir bir zenginlik kaynağı olmakla zaten yine
kolektiftir.
Kişilerin doymaları gerekenden
daha fazlası olan emekleri de bir başkasının da kendi doymasından daha fazlası olan
diğer kişi emeklerine karşılık gelir. Birbirine karşılık olan emekler, farklı
kullanım değeri olan emeklerdir. Değiştirilirler. Değişilen emekler de, doyulan
emekler gibi yine tüketilirler. Birikmek için değildirler. Ama kolektif güçle
kontrol edilmezse sömürü de olacak olan; ilk grup emeğinden bu yana birikme
olgusu da ortaya çıkmıştır.
Emek gücü kolektiftir. Ancak
kolektif oluşla ortaya konur. Siz kolektif olanı kişi sahipliği yaparsanız
kolektif olan üretim hareketi kişi yararı olan üretim hareketi doğuran sonuçla
yoluna devam eder gider! Kişi yarın yeniden tüketmek için yeniden çalışır.
Kişinin bu çalıştığı kolektif emek gücü içinde kişinin yine doyması gereken
emeği ile değiştirme değeri olan emeği; yarın yeniden çalışacağı bir
süredurumla kişinin potansiyelli oluşudurlar. Üretim hareketi içindeki kişi potansiyellidir.
Bu potansiyel çevresi içinde etki ve girişme alanı ortaya koyar.
İşte hünerli olan emek bu
değişilen kolektif emek olmakla üreten emektir. Sömürülen emek te, bu
değişilecek olan emek olmakla üreten kişinin emek gücüdür. El iki noktadaki
sahipliğe benim der. İlki ölü olan boş araziyi bağ, bahçe, tarla yapan;
buralarda çalışmak için kullanılan araç, gereçler gibi üretim nesneleri veya
üretim gücü olan araç gereç ve arazi gibi mülk üzerinde birikmiş olan emeğe
benim der. Üstelik bunların içinde bir de kolektif miras olan emek gücü ile
birikmiş olan bir donmuş emekler vardır.
El’in ikinci sahipliği de, sahibi
olduğu mülkleri üzerinde araç gereçleriyle kişiyi çalıştırır. El’in mülkü
üzerinde, Elin araç gereç, öküz ve sabanıyla çalışan kişinin ürettiği
değiştirme değerine de El benim der. Yani
kişinin doyması dışında kalan emek gücü de El’indir. El kişi ve kişilerin kolektif
miras olan geri beslenin değerli, birikim olan donmuş emek güçleri haklarına ve
yine kişilerin canlı emek güçlerine benim diyordu. Yine El kolektifin olan mülk
üzerinde çalışma meşruiyetini kişiler elinde alıp bunu kişinin “iş bulup
bulmama kısmetine” çeviriyordu! El bu noktada, bu tür davranışıyla; meşruiyet siz
oluyordu.
Geçmiş; birikmiş bilgi gücü
deneyim demektir. Geçmiş miras demekti. Çapa, kazma, tırmık, saban, öküz gibi
araç gereçti. Tarla, bağ, bahçe ile değişilen emekler gücünü olgusunu ortaya
koyan girişmelerdi. Geri bağlanım yasasıydı. Bu ortaklaştırmaları gelecek
nesiller sahipliğine, aktarılmaları demektir. Bunlarla ya da geçmişiyle veya
hafızasıyla girişemeyen kişi; üretemez. Kör, sağır yazılımsızdır. İnput ve
output (girdi-çıktı) etmiyor demektir. Ya
da kişiler kolektif birikim ve kolektif bilinç olmadan yapabilirler ise
tekrardan bunları veya bu hafızayı yeniden oluşturmak için her gün yeniden
başlangıç yapmaları gerekecekle, kişiler yine üretemezler.
Geçmişiyle oluşup başlangıç
yapamayan üretim hareketi, hafızasız kalıp üretim yapamaz. Yani kolektif
miraslı geçmişiniz yoksa ya da geçmiş mirasınız ve hafızanız “bir başkasının
sahipliği olmuşsa” sizlerin de üretim yapmanız olası olmaz. Gelenekler de geri
bağlanımı olan bir hafızadırlar. Geçmişi olmayanın şimdisi olmaz. İşte El; “geçmişinizin
üretim araçlarına ve bunların kolektif patenti üzerindeki hafızanıza ve şimdiki
canlı emek gücünüze, sahip olmakla; meşru oluşunu yitirir galat-ı meşhurla meşru
iken meşru yetisiz olur.
Kişi birikimli çalışma kolektif
birikim gibi birikimli olamaz. Kişi hafızası geri beslenin ile olan gelenek olmakla
kolektiftir. Her kişi değil, sadece sahipliği olan kişi kolektif olanı
kullanırken meşruiyet sizdir. Her kişi kolektif olanı kendi akıl ve beceri
yetisi le kullansa bile kullanım nesneleri ve kullanım süreci olan değer
yasaları yine kolektiftir. Kişisi birikim ufak bir birikim olsa da, bu birikimler
kişi emek gücü çalışması kadarla sınırlı olacaktır. Karşı tarafta da, aynı
şekilde bir brikim olacağı için durumlar yine eşit potansiyelli farklı kullanım
sahipliği olacaktı. Diğeri üzerine egemenlik ihracı değildir.
Kısacası kişinin toplum dışında
emek gücü yoktur. Olsa da bu emek gücü mucizeler yaratan emek gücü davranışlı
dönüşmeleriyle belirir olamayacağından ekonomik değer olukla hiç bir işine
yaramazdı. Emek gücünü yine toplum; yani kolektif oluşlar belirler. Tüm sağlama
ve üretim hareketi kolektif olurlarla başlamıştır. Bilgi, bilinç, deneyim,
gelenek te, sizin bunlara katılımınız da kolektiftir. Öğrenilen beceri
kolektifledir. Doymanız bunlar üzerine konan emeğinizle; özgürlüğünüz kolektif
emek gücüyle.
Bir işin ortaya konması kişiler
üzerinde parçalı iş oluşun (uzmanlık) sonunda, kolektife bir bütün halinde
ortaya konmasıyla kolektif grup (sektör) gücüdür. Grup güçlerinin başka grup
güçleri karşılığında emek gücüne dönüşmesi ile emek gücü kolektif ya da
toplumsal olup herkesin kullanabileceği özgürlüklere dönüşür.
Yine emek güçlerinin girişme
yaptığı doğa veya coğrafya alanlar; araç gereçler, hayvanlar bek raundu
kolektif sahipliğiniz oluşla, sizin dışınızda; sizden ve sizin düşünce
bilincinizden bağımsız olan; kolektif girişmenin miras ürünüdürler. Sizin
dışınızdaki nedenlerle; sizin dışınızdaki sosyo toplumsa mirasın genetik kodlu
ortak kromozomlar nedenle sizin değil. Toplum kolektif oluş üzerine zorunlu
bağıntıdır.
Özel sahiplik, bu kolektif
bağıntının kolektif oluşu üzerinde tüketilecek bir dağılımla ancak olasıdır.
Ay'a gidiş tüketim olan çalışmaların bu özel bağıntısı içinde o ulusun ve o
sektörde çalışanlarındır. Ama genel bağıntı içinde girişen toplumların birikimleriyle
kolektif gücü olan insanlık gücünün başarısıdır. Hem geçmişten mirasla, hem
(casus faaliyeti olsa bile) haldeki bağıntıyla us üniversaldır.
İşte salt bu nedenlerle bile
kolektif güç üzerindeki El sahipliği, meşru değildir. Kolektif güç tüzeli,
hükmi, kolektifi olmak zorundadır. Çünkü kolektif gücün şimdiki birikmesi de
geçmişinde olduğu gibi kolektiftir. Biliyoruz ki kişi ne kadar birikimli olur
birikim yaparsa yapsın; kişi satın alma gücü (!) yedi milyarın ya da
sektörlerin veya sektörün emek gücünü satın alamaz. Kişi bir kat biriktirirken elli
kişilik sektördekilerde kişinin hiç bir zaman, hiçbir birikimiyle hiçbir zaman
satın alamayacağı elli kat yeni birikimleri ortaya koyar. Bir birikime karşı
aynı anda yedi milyar kat birikim ortaya konur. Kişi ben bunu satın alıyorum
fiyatını ödüyorum diye buna sahip olamaz: Ol vakit bu galat-ı meşhurla
özgürlüğünüz de gider.
Kolektif oluşun eylemini üretim
hareketinin altından çektiniz mi, ortada hiç bir şey kalmaz. Kolektif başlayan
süreç; kolektif sürecekle, kolektif sürmesi zorunlu olmakla durumu çok açık
olan kesikli süreklilikti. Bu süreç önce sosyal sahipli sağlatma ve sonra da
üretim hareketi olmakla halâ da kolektif olmanın üretim hareketidirler. Bilgi
ve bilgi teknolojili araştırma geliştirmeleriyle, tasarımıyla, emek gücüyle bir
kişinin sahipliği değil, kişiler (kolektif) sahiplikledirler.
Nasıl hava sizin dışınızda bir
var oluş olmakla sizin solumanız kadarla kişisel sahipliğe dönüşüyorsa;
kolektif var oluş ta sizin dışınızda; sizin emek gücü katılımınızla ve sizin
dışınızdaki sosyo toplum oluşun kolektif mirası kadarla sizin yaşamsal ve refah
payı olukla kullanımlarınızın kişisel sahipliğine dönüşür.
Bir kişinin düşünmesi kişinin kendisinde
iken; kişideki mc2 ile bağıntı oluşan kişisi düşünceler kişinin kendisinden
değildir. Bunun üzerine düşünce kendisinindir. Bu düşünce dıştaki kolektif
düşüncelerle girişip sınırlanıp kırpma eklemeleriyle yeniden kolektif olur.
Kişiler ve üretim hareketi dışarıdan ve kolektif olandandır. Ahmed'in yaptığı
tasarım, Mehmed'in yaptığı bir buluş; hem dolaylı hem doğrudan kolektif etkiden
olmakla kolektif mirastır.
Kolektif mirastan fazla olan kısımla
sizdeki niceli tasarım sizindir. Ne var ki siz o buluşu yaparken; sizin
dışınızdaki kolektif oluş size ekmek, kundura, kumaş, sağlık geliştirmesi yapıp
bunları üretiyorlardı. Sizde bu sayede buluş yapıyor buluşunuzu ekmeğe,
kunduraya kumaşa sağlığa vs.ye karşılık olarak ortaya koyuyordunuz. Yani yine
kolektiftiniz. Kaçış yok.
İşte kolektif oluşun zorunlu bağ
enerjisi budur. İşte emek gücünün toplum dışında oluşamamasının nedeni ile
kolektif ıralı olması buydu. Yine bir alan bilgisine karşı, farklı bir alan
bilgisine karşılık olan teknolojilerin üretilip, takas edilen girişmeleri de;
kolektif katılımla kolektif sahipliğin bağ dokusudurlar.