Geleceğimi kuruyorum,

Zaman kadar yalın olmayı dilediğimse

En aykırı yalanım:

Öncemden çıkıp da yola

Yalvar yakar

İçimin diyetini ödemek adına

Şiir boylarında şehrin

Solmuş çiçeklerle kendimi avuttuğum.

 

Tığ gibi bir yalnızlığım var:

Sarı saçlarında güneşin yine aykırı aşklar gizli,

Adımlarımı küçülttüğüm irili ufaklı şiirlerde,

Katsayısı belki de azımsanmayacak mutsuzluğumun

İlahi sakıncalarında bir geçide düşüp de yolum,

İmgelerce vurulduğum şaibeli duygularım.

 

Mağaralarında insan ırkının,

Mamalarında biçimsiz korkuların

Bir de demediklerime kanıp

Evrenden saklı tuttuğum isyanlarım;

Yine, halk dilinde pejmürde bir ömrü sahiplenmek adına

Kıt kanaat zevklerime demir atıp da;

Düş bilip de düşmez kalkmaz Allah bir misali,

İçimdeki şu soytarı gölgeye bile duyduğum öfke;

Hanidir yoksunluğun izbelerinde

Melek yüreklerin bile kanatıldığı

Üç harfli tek hece

Yine düşkünlüğüm bilinmeze.

 

Özrümde saklıyım alabildiğine,

Mealinde sırların,

Kelamında kayıp mısraların

Afili bir boykot;

Adımdan çıkıp da yola

Adımlamakla kaçmak arasında sür-git;

Sonra da koyulduğum yolun,

Varmak adına

 

Solumda lal şiirler yine sol notasından bu yana

Hayatın alfabesine isterik bir dokunuş;

Namert imgelerden çıkıp da yola

Hayattan arakladığım sirayeti

Ketum bir kâhine hediye etmişken.

 

Bürüdüğüm rahle,

Bürünmediğim siyah maske,

Büyüttüğüm çocuklarım kırağı çalarken gece gece,

Becermek değil beğenmediğim gönül hutbem:

İçine serptiğim ölümüne sevdaya kayıtlı

Hayat şecerem.

 

Dediklerimin miri gönül yasım,

Dokunmaya kıyamadığım elyaf hüzünlerim,

Katmersiz hazne,

Kademesiz rütbe,

Kayıtsız gözlerde sönmüş feri

Yine ela sancılardan çıkıp da yola

Elemi bile çarçur ettiğim

Ölümüne sevdiğim yeminli beyanım,

Aşka aşk ile serildiğim;

Hüznü bile baş göz yaptığım o yolculukta

Bilindik bilinmedik ne ise

Gıyabında rest çektiğim.

 

Takoz düşlerin de perde arası

Soluduğum zehirli hülyam;

Çıkıp da yola sonlandıramadığım

Hazin güftem

Yine alelade bir nakarat asla kayda değer

Değildir, demekten hicap etmekse

Neyi nereye iliştirdiğimi bilmeden

Bir de boykot ettiğim hazanda soluyan

Yaz yaram yine acının doruğu;

Yine kaderin konuğu;

Yine yeniden demeyeli ne çok zaman oldu madem,

Kinaye bürüyen gözlerden de uzak kıldığım

Çocuk sevdam,

Yalın neşem

Hoyrat bir sunumu olsa da kederli güncem.

 

İçinde dolumu aşka hitabet

Yüreğe çökse de zaman zaman rehavet,

Hadi, sav sıranı, sen çocuk,

Aşkı kıble bilen kim kaldı ki son durak?

Meylederim ölüme,

Meramımı dillendiren yollara da geçit versem,

Hanidir durağan

Hanidir yanıp yanıp sönen

Hanidir miladımın ittifakı kaderle;

Mutlak gaybı ömrün nasıl ki bilinmez bir reçete

Üstelik katmersiz yalanları boyayıp sükûta

Hadi, sen de çekil gözümün önünden;

Lanet sevdam

Şaibeli masalım,

Kayıp prensim,

Ayıp bellediğim her şiiri yastık yapıp da gün ertesi

Katık bellediğim yası demleyip de başucumda

Sondun madem

Sonum geldi o zaman.

 

Hadi sonlanalım beraber şiir bitmeden

Ver elini geceye serdiğim huzura minnet duymadan

Esir aldığın yürekte çözül sen de dirhem dirhem.

( Solumda Lal Şiirler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 29.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu