Neminden kaçamam yasın,
Tutmak değil de matemi,
Tutunmak olmalı hayatın gayesi.
İlla ki tutunmak bir yerlerinden
Kibri gömdüğün hangi satır arası ise
Pişekâr’ın sitemini arazlığa mal eden
Gölge yetilerin de uzantısında
Bir nida benzeri değil mi
Yine o ellerim titreyen?
Sesimde bile hazan saklı
Neşemde sükûtun derin izleri,
Sevip de sevilmelere niyazımı
dinlerken melekler ve Tanrı
Yine kucak açtığım sayısız gönül
tenhası.
Şimdilerin yoksunluğunu yaşadığımı
kim söyledi?
Kim söyledi asla afallamadığımı?
Ya da matemden haz ettiğim,
Esrikli duygularıma niyaz,
Biraz da patavatsız benliğimde
Ara sıra evrenin verdiği ikaz.
Yine depreşen özlemin dibinde
Olmadı da kara leke
Ne de alnımda
Gözlerimde her dem ela bir sancı,
Babamdan miras ne de olsa;
Çalakalem yaşadığım şu hicaz makamı
güncemde
Sevdiğim sevdiceğim gözleri ufkun
İçimde hep utku yine
Gözlerimi diktiğim yarınlarda
Korunaklı bir lehçede tutunmakla
iştigal
Hayatın şifresinde olsa da kaçınılmaz
merak.
Bir sonraki hüzün nerde,
Deyip de kucak açtığım kadere
İlan edilesi dokunulmazlığın biteviye
Sürgün ettiği yalnızlığımdan çıkıp da
yola
Varmayı becermekle gitmek arasında
Kala kaldığım o belirsiz durak.
Birden başlamadım saymaya
Ne de atladım seneleri
Belki de akladım ölümün seyrini:
Ne yâd ettiğim
Ne de sevdayı yar ettiğim sayısız
yabancı;
İsimsiz her biri ve şanlı şerefli
olmalı
Sevginin sicili.
Kundaklanmadan masumiyet
İsi dağılıp da gölgelere sızan
mecburiyet
Duyumsuz insanların taşıdığı
önyargıyı da silmeli
Yine şiirin niyazında saklı o imla
hataları…
Tıpkı hayat gibi:
Bir yanlış bir doğru.
Tıpkı umut gibi;
Ne kayıp ne de sana doğru.
Tıpkı aşk gibi:
Koruyup kolladığım ilahi bir şarkı
Yine notaları bana ait
Hele ki sevdanın mısralarına
dokunurken
Aşkın ayak izi.
Üstelik incinmeden sevmeyi şerh
düştüğüm,
İncinsem de vazgeçmeyi yok saydığım
Belki de öykündüğüm ama asla
övünmediğim;
Belki ördüğüm şiirlerde lehçe lehçe
dizip de
Duyguları;
Geri durmadan kurallarından evrenin
Yine aşka koştuğum
Hangi koşut ise şairce bir özlem,
Sihrinde kelimenin yankısı
Şair değil de safi duyguyu içen bir
fani;
Ölümüne sevmekse hayatı ve sevdayı
Yola koyulmanın da tam da sırası.