Şimdi evet, şimdi öfkeli bir yıldız
olmak vardı
Yine geceyi boykot eden;
Belki de derli toplu bir günce
Yine güneşin ışığına hasret.
Belki de ölümüne sevmek vardı;
Yine evrenin arz ettiği
Ve kaçarken kovalanmayı şerh düşen o
kaderin izi.
Hadi, yitip git sen de, demekse
meziyet
Ölü bir şiir olmaktan gayri ne mi gelir
elden
Demeyi düşünmek bile haylice eziyet.
Gün de şaibeli ömür de;
Şiir de ıslak zemin de;
Belki de eremediğim mertebeye özlemim
Her günü derleyip de şiir tadında
Sevgi kadar elzemim.
Hakkın rahmetine nasıl ki doyamaz
benlik
Bir ucundan da sen tut şu şiirin,
Demek bile gönlün mabedi;
Sunumunda ne ise ömürlük duygulardan
çıkıp da yola
Varmakla dönmek arasında
Attığım sayısız çentiğin şerrine binaen
Bir de sabrıma katık yaptığım
Şükür giyindiğim ömre hürmeten.
Sonları nasıl ki sevmedim
Ne sonlandırmayı ne de solmayı
diledim
Yine de hecelerime serdiğim rehaveti
kucakladı meleklerim
Ben ki hasretin nazarında şaibeli bir
hayaletim.