Kuru sıkı bir tebessüm hatmediyorum
özürlü güncemde;
Ben muafiyetli bir tekerleme arz
ediyorum bu kez
Ama sen özürlü bir heyelan
Yine açan gonca misali
Gülümsediğine dair olmalı her şiir.
Şaibeli bir aşkın kucağında;
Yüreğin yorgun teranesinde
Buruk bir isim iken zikredilen
Yine harfi harfine
Belki de süzülen gözden sadece üç beş
dize.
Ne yapayım, sevgili?
Aşk tadındayım her gece;
Görünmezliğin şeceresinde
Yetim bir dize kadar da tıknefes
Gelen ilhamı yok sayamadığım
Son gizeme bile şerh düşmeyi
İhmal etmezken Tanrı.
Yüreğe kuvvet, dercesine her yeni gün
Ve aşka biat ederken şiir şiir
serildiğim
Şairane değil de şirin bir tebessüm
kondurduğum
Sanma ki en asık yüzlü güfteyim
Gün ve gece.
Bu da yetmezmiş gibi
Görünmezliği giyinen bir hikâye
kahramanıyım
Yine yazdığıma delalet,
Yine olmasa da fıtratıma ihanet.
Ah, ben, kursağında ne sitem ne
yalan,
Ah, sen, sözcüklerin kısrak bildiği
En cahil aşkı da giyindiğim uğruna;
Sevip sevip de taştığım hangi kelamsa
Yine izini sürdüğüm,
Yine özrümü sunduğum
Yine sınanmayı meziyet bildiğim ve
Az sonra ölümü çağırmakla da eş değer
Yine sensizlik ile sıradan geçerken
bunca acı
Üstelik hükmü kayıp bir kimlik değil
de
Şairin giydiği en yalın ve masum
giysi yine
Yüreğe teyelli bunca sözcük;
Sevdaya ayarlı her saat başı
Bir de gönül gözünden hallice
Sükûtu da derleyip hece hece.
Kaydındayım belki de kaybında;
Anmaktayım ar’dan yana yok iken tek
şikâyetim
Arşı alaya çıkan cümle tadındayım
belki de:
Hem de en gizli özne
En yetim yüklem
Bil ki sıfatlarla da yok asla işim
Hele ki özümde sevgiyi meşk
edindiğim;
Yüreği surelere serdiğim
Sandıkça sarmalında yoksunluğun
Vardıkça akıbetine
İçinde zaman zaman olmasa da
hakkaniyet.
Fıtratın en fakir kulpuyum,
En aciz de kuluyum evrenin
Olsam da sevda tadında nazarında
bunca sitemin
Yansam da bölündüğüm hecelerde
Tutulan bir tutanak değil de
Tutuklu kaldığım şunca kelamı yok
saydığın
Yoksunluğun birincil kaidesiyim hem
de
Ayan beyan bunca cesaretim
Yine dünleri çoktan gömüp
Hali hazırda yeni yetme bir yürekte
asılı kalıp
Ve kalıbımı bastığım şu pervazında
Hangi yürekse nefreti barındıran
Uzak dursun benden
Ve aşkın asaletinden,
Deme hakkımı bile alamazken evren
sicilimden.
Varsın en deli ferman olayım
Belki de edindiğim değil de eklediğim
Her acıyı mumla ararken gün geceye
ermeden
Şimdi solmalıyım izninle
Sonlandırmalıyım bariz bir acı olsa
da:
Hem de yeniden açmak ve doğmak adına
İzin ver de öleyim üç beş saat
Toprağımı sulasın melekler gözyaşınla
Sadece senlik bir meziyet
Aslıma ne zaman ettim ki ihanet,
Deme hakkımı kullanıyorum
Yine açmaya aday bir gül tadında
Sarıldığım kollarında umudun salkım
saçak
Şiar bildiğim hüznü de unutmak adına
Belki de kayda değer olmadım asla
Ne senin gözünde
Ne de evren yüklenmişken bunca laneti
Şu ufacık yüreğime
Hem de ne için?
Üstelik cahil cesareti bir imge
olmalıydım ölüm öncesi
Zannımca geçiştirdiğim ölümlü bir
tefrika aslında
Yazmak ve yaşamak arasında kala
kaldığım
Şunca zamanı sunmuşken Yaradan.