Sol yakasında şehrin,
Fevri bir ışık sağa lanet okuyan.
Bir rüzgârdan çıkıp da yola,
Heyelan yüklü mahremin kuytularında,
Bocalayan bir peri
Yine ilhamın dozunda
İkrarı mı yoksa yemediğim?
Zaman bile yaralı,
Allı pullu olan zamanlar eskidendi,
mirim.
Ben bir köşede,
Kaçarken izdihamın yükünden
Sen zaten sönmüşken yüreğin ferinde
Anlatamadıklarım kadarım
Adsız şiirlerden çaldığım her heceyi
Boca ettiğim feneri kıblemin;
Derin bir teyakkuz,
Bir dirhem söz bin ayıbı serer önüne
Cümle âlemin
Hem de cümleten sevdalı olmayı
dileyip
Bir gıdım mutluluktan alamazken
nasibimizi.
Çöreklenen muhalif ve yetim
gözlerinde kaderin,
Çemkiren lanetine iblisin
Koyduğumuz engel kadarız belki;
Hani dar ölçekli bir ruhun
Pervazında hep bir dokunulmazlık,
Alayı gelse sevgi denen eksenin
Yetmediği ne malum, mirim?
Hem de öyle böyle değil;
Kılı kırk yardığım kadar da varmış
Şu şehla hüznün dehlizinde
Kaybolan düşlerim.
Hele yok mu o terane;
Debdebeli bir gölgeden ibaret
Anlık bir hezeyanı yutarken
Derinde çok derinde bir yara;
Olup olmadığı değil
Varamadığım yakasında şehrin
Ben hala küpeştesinde şiirin
Bir de sindirildiğimin resmigeçidi
Söylemekten imtina ettiğim imlerim.
Kılıksız olabilir hani aşk:
Belki kifayetsiz bir şairin
ellerinden kayan
Dün ve gün hükmünü yitirmemişken
Nasıl oluyor da yarınları
Şimdiden mimledi kaderim, mirim?
Dediklerime kandın bilirim
Çünkü ben de kanmıştım
Ama senin dediklerine:
Titrinde ömrün,
Kumpas bildiğim şu hikâyenin de ana
damarı
Yine aşırı duyum kaybından oldu
Ölümü tüm aşklarımın:
Belki de görmediğim bir yüzü
hüznümün,
Islah olmadı gitti çocukluk düşlerim:
Ben zaten iflah olmaz bir deli
gölgeyim;
Gördüklerime geçiremediğim kılıf,
Göründüğümden yansıyan
Yalan ithamlar
Yine aslıma haiz,
Aşkıma sahip,
Dünden yana tüm derdim:
Hala neyden dediğim
Öldü bildiğim içimdeki lahza;
Yandı gitti bil, içimdeki isyan
Hem demez misin;
Neyin derdi, neyin vebali?
Kuramadığım o denge,
Ilgıt ılgıt esen tükenmişliğin
Kalibresi kayıp şeceresinde
Bir nebze de olsa sen olsan keşke
çare,
Hey, mirim:
Duymadın farz et
Görmedin de
Belki de var olduğum bile yalandır
Tıpkı nasiplendiğim kaderimi
kabullendiğim kadar
Keşke sende de kabul görseydim,
Derlerdi de inanmazdım;
Gün ağarmadan ölmenin bir yolunu
bulmalı
Dirildiğim sabahı da kimse mimlemeden
Kundaklandığım da yalan/mış
Şerh düştüğüm şu sevdayı
Koyacak iken yürürlüğe
Bir adım sonrasında
Şiir bildiğim yüreğine başımı
yasladığım.