Geceyi yaratan Rabbin adına ey geceler
Yangına dönmüş yüreklere bir serinlik götürün
Sızlatan düşlerin içinde kalanlara bir yol ışık olun
Rabbine varmış kullar gibi sevinsin sancılar içinde kalanlar
Yoksa birazdan sabah sizi de yok edecek anlayın
Kalp atışları parçalarken kafesini kafesi tutan bir el olun
Bir davet gelir sanki kuruyan çöllerden
Kurutur gidenleri susuzlukla sizler su dolu bulutu götürün
Yağsın Rahmet Rahmet çöle gönüllere çöl bayram etsin
Yoksa arayanlar karanlığında mı kaybolsun ışığa hasret
Sen her gün sabahın ışığına kavuşurken arayanlar kavuşmasın mı?
Sahralar suskun çöller gönüller suskun bir ezana hasret sanki
Taşı ezanların sesini rüzgârla gecen huzura ersin içindekilerle
Teselli taşı gözlerinde bir umut taşı yıldızlarla dağıt
Ağıtları karanlığınla yok et muştulu sabahlar ulaştır yolcularını
Kim bilir kaç gönül bekler bunları suskunluğunun karanlığında kaybolmuş
Kim bilir kaç gönül sabahın ışığına hasret bekler karanlığında
Bir yolcu gibi taşı umutları sevinçleri avuçlarında
Bir pınar başında kuruyan pınarda su bekleyene ver avuç avuç
İçsin susamış gönüller umudu yudum yudum
Ritimsiz bir kalp gibi atmasın yüreğin adımsız kalacaksın
Adım atarken karanlıkta kuyulara düşenlere aydınlık olmayacak mısın?
Karardıkça kapkara suratınla ne kazanacaksın
Birazdan güneş yalayacak o karanlık suratını
Ne sen kalacaksın ne karanlığın onca ihtişamına rağmen
Var git o zaman kendi karanlığından kaybol
Ey güneş sana doğ diyen Rabbin hatırına
Bir daha kimseyi karanlıklarda bırakma
Karanlıklarda Mecnun Leyla’sını bulamaz
Ferhat dağlarını delemez
Düşürme gönüllerdeki aşkları karanlıklara
Karanlıklarda bir ömür feda edilse
Senin gibi güneşi kim bulabilir
Rabbimden başka kim can verir cansızlara
Anahtarı kayıp umudun kapısını kim açabilir
Rabbimden başka
Kör kuyularda merdivensiz kalanı kim çıkarabilir
Rabbimden başka
Körkuyularda merdivensiz kalmayı kim bilir
İçine düşenden başka
Yelkensiz kalan gemilere yelken olmalı
İçinde umudu taşıyanları varacakları limana götürmeli
Kulaç kulaç umut olarak yüzmeli
Yelkensiz gemileri çekmeli limanlara
Çeken götüren yoksa
İstikbale umut taşıyan kalmadıysa
Mücrim yoksa ortada kaybolmuşsa
Karanlık perdeler gönül penceresine çekilmişse eğer
İnsanları bırakıp gidenler hayli çoksa
Bir veda busesi vererek gidiyorum diyemeyenler varsa
Bakarken mücrim benim demeyenler
Mücrim gibi bakmıyorlarsa
Sakla bizleri ey kör karanlık karanlıklarında
Umudu yüreğinde taşımayanları kapkaranlık kuyularında sakla
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren