Bilmekle iştigalim bir ömür
Yine de yüksündüğüm öyküler var
Mesela şiirlerine ve yüreklerine
inandığım
Şairler ve şehirler var.
İkbali ömrün,
Kanıksadığım da değil hani:
Bir gülüp bir ağladığım:
Peyder pey öykündüğüm
Bazı ölü dizeler.
Misalleri yüklendikçe
Soytarı bir hüzne düştükçe yolum
Kantarın topuzu misali imiş her yeni
gün.
Günyüzü görmeyi ben ertelemedim oysa
Minvalindeyim dem'in;
Bir alçalıp bir yükselirken ruhum
Derdimi tasamı unuttuğum
Şuncacık güncemde.
Derli toplu olmak
Mademki desturum:
Hayatı avuçladım
Oysaki hayattı beni yok sayan,
Diyenlere nazire belli ki
Bir kitabın kapağını açıp
Yüreğine sığındığım yazarının
Sonra da hayaller konuşlu
Saatler boyunca
Öyküler derlediğim kendimce:
Kalburüstü de değil hani hicvi
Yansıyan hüzün kadar
Pek bir yeknesak.
Benim madem yelkenlisi dem’in
Düşünüp de
Dilimden düşmeyen
Belki dünümü gömüp
Şifahen öldüğüm
Yine de sesi duyulmaz
İçimdeki niyazın.
Bir satıra gizlenip
Sonramı güncellediğim
Sefil şiirlerim:
Ben ki bir şair bozması;
Ben ki kayıp bir şehir gezgini
Ben ki Allah aşığı
Ben ki sivrildikçe kelimelerin
hükmünde
Nazımdan usanan âşık
Sonramı varın sormayın
Yeter ki
Yüreğinizde saklı kalayım.
Hayırlı kandiller diliyorum efendim.
Tüm Edebiyat Evi aileme sevgiler,
selamlar, saygılar.
Aidiyet duyguma inanıyorum artık
çünkü sahibi olduğum duygularımın muhatabı güzel insanlar var yine hayatımın
merkezinde ben artık nasıl oluyorsa kaybolmayı unuttuğum.