Nasıl mı oldu?
Ben de anlamadım inan ki
Zaten aklımdaydın
Bir başka gözle severdim seni
Sen periler ülkesinin nazlı gülüydün
Dokunmak haramdı
Koklamak haram
Sonra felek kıskandı sana hayranlığımı
Mil çekti gözlerime görmemem için seni
Kurşun akıttı kulaklarıma duymayayım diye sesini
Prangalar vurdu ayaklarıma gitmemem için sana
Her öğün vurdu balyozunu beynime beynime
Aklımdan çıkarmam için seni
İşte o an aklımdaki sen düştün gönlüme
Saplandın bir bıçak gibi duygularıma
Gözlerim görmese de gördüm seni gönül gözümle
Hissettim ayak seslerini her daim yüreğimde
İşte böyleydi hikâyesi içimdeki senin
Şimdi sen benden uzaksın
Ben kendimden uzağım
Şehri çöl eyledim ruhumu mecnun
Ey Leyli bakışlı yar
Kaç kaçabildiğince şimdi
Nasıl olsa bir kovalayanın var
Sen âşıklarının arasına bir isim daha yazdırdın
Bir yıldız daha taktın gönül üniformana
Artık mareşali sensin sevda ülkesinin
Ben en çömezi eratınım
Ne rütbem var
Ne de adım sanım katında
Künyem kısaca er
Gel deyince gelir, git deyince giderim
Şimdi emrin üzere sürünüyorum ey yar yüzüstü
Yüreğim şerha şerha yara bere
Gözlerim her gece nöbetinde sabahlara kadar
Kirpiklerim Ferhat ile Şirin gibi hasret birbirine
Kıdemli âşıkların gülüyorlar halime bakıp
Senin askerliğin bitmez diyorlar
Onlara arada bir görünürmüşsün göz ucuyla
Ben onların yalancısıyım
Daha rütbeli bir aşığın ona güldün diye
Sevinçten can verdi bir uçurumun dibinde
İmrendi eratlar onun mesut ölümüne
Ben mi?
Ben de imrendim ama şafak belirsiz benim için
Vuslat teskeresi görünmüyor düşümde bile
Her gün bir çizik çekiyorum sabır defterine
Bu gidişle daha da çok çekeceğim
Söylesen ey sevda ülkesinin başbuğu
Sahi ben
Ben ne zaman gözlerinde öleceğim?