Sahip çıkmakla boşlamak arasında bir
süreç:
Güne nifak sokan geceye duyduğum aşk.
Ötem berim dağınık
Aslıma sirayet etmiyorum artık:
İrili ufaklı masallardan da sıkıldım
İnat ettiğim kadar var hayatla
Tutuştuğum güreşte
Hep tuş olan
Yazmadıklarım
Belki yeltenip
Uzak durduğum…
O vakur dokunuş…
Şaibeli bir yüklem düştü payıma gece
gece
Son sürat yakarış
Yine Allah katında,
Vuku bulan özlemim,
Derli toplu kelimelerle
Kurduğum ittifak:
Böyle değildim ben aslında.
Ölümüne sözlendim ben;
Kalemin sivri ucu battıkça yarama
Aşka inat
Nefreti yüklenirken zamanlı zamansız
Kimisi,
Zanlarla muktedir
Ölüme bile kapıyı gösteren
O cahil yürek:
Her defasında boyun eğdiğim
Sonla baş arasında nakış işlediğim
Hicabın da son kırıntıları.
Teamül denen yakarışıma
Sahip çıkmakla
Sevaba giren isyanlarımı
biriktirdiğim
Değil mi
Koca bir yalan…
Hadi, el sıkışalım senle,
Dünya denen kinaye:
Varsın ölümüm olsun şiirden:
Şiir yerine
Su içmeyi bile lav ettiğim.
Hamdımla vakıfım düzene;
Sevip reddedildiğim kimin umurunda?
Allah katında, doyamadığım
Derleyip toparladım varlığımı:
Yok sayılsam da
En büyük günah değil mi yalan?
Hadi, okuyun üfleyin ardından şu
şiirin:
En bayat kelamdan yana bile
Istırabım dinmez
Sevip sevip,
Sevmelere doyamadığım mı
Sizce yüksünlüğüm?
Aşkı şiar bildiğim bir dizeye
Serildiğim.