Bulutumsu varlığın teması
Aslında aykırı düşlerin da temsilcisi
Her ışıldak ve her karartı
İkilemlerin çığlığına dair
Aslını inkâr eden bir düş’e yüklenip
Sonları tehir eden
Vazgeçişler kadar da kaypak
Tüm düş temsilcileri.
Aşka hitap gücü yükleyen
Efsunlu bakışların
Caddelerde dolaşan rüzgârlardan da
alacaklı
Her gidiş.
Temennim o ki;
Kayıtsız varlığından nemalandığım
Bir yansıma vuku bulur
İçimin karanlığa hücum eden
Alyuvar dolu ölümlü düşlerimin
Teselli bulduğu:
Altı üstü,
Bir düş’e talibim, sevgili.
Varlığın nasıl ki ırak
Muteber bir varlık olsam bile
Gözlerden uzak yüksünlüğümde
İri harflerle bezediğim yürek sesim
Kadar tok
Belki aldatıcı:
Yani, demeye bile mecalim yok iken
Satır arası bir dokunuşa talibim:
Göz süzüşlerinde vuku bulan
Ne çok kelime infilakı:
Az sonra öleceğimi bilsem bile
Ne gam!
Dokunuşlarında meleklerin
Yüreğin istilası altı üstü.
Zemherilerden yansıyan
Bir lanet mi nifak sokan?
Yoksa vazgeçişlerin sunduğu
O terennüm mü?
Yine yollara döktüğüm kanatlarım
kadar
Yeknesak.
Şimdilerimi topladım,
Amansız sevgileri
Yana yakıla efsunladım
Yine yüreğin sihrine talip
Bin bir edayı dokuyup zemine
Sözcükleri yalarken rüzgâr
Ben, kayıtsızlıklardan uzandığım
Yolun bir dehliz olduğuna biat
Sürüklendim belli belirsiz.
Hangi gücün gücüne mi gider?
Yoksa savsaklandığım gölgelerden mi
Medet ummalıyım?
Aslıma dönük yüzüm
Yalnızlığın gölgesine düştüm düşeli
Hangi yüreğin nazarında
Bir kereliğine de olsa
Görmezden gelmemeni dilediğim
Hayli yorgun fıtratın yüz karası
mıyım yoksa?
İçimde titrek ışık,
Kabir dolusu sözcükten sinen
Ölümün kokusu:
Renklerin değil bilakis
Siyahın hükümranlığında
Son bir çırpınış
En asil ölüme uzanırken bedenim,
Sıramı
Bil ki;
Kimselere vermeyeceğim.