Doğa, eylemli yönelim içinde olan gücünüze saygı göstererek, eylem ve düşünsel güç birliğine bağlı “kolektif organizeni sahipliğinizi” sanki kutsar oluyordu. Bu kutsama: yalıtımlı bir alan içindeki eylem düşünce harcama olan yönelimleriniz içindeki enerji tasarruflu; enerji düzenli ve enerji kontrollü bir enerji dönüşümlerin çevrimlerine konu olan girişmelerdi. Bu süre durumlar kendi içinde bir çevrimdi.
Tüm eylemli ve parçalı var oluşlar bütünden kopmakla çevrelerinde bütüne yönelimli olmanın sentez ya da kolektif sinerjini alan etkili elektromotor kuvvetlerine dönüşen etkiler içinde olurlar. Bağıntı bir etkime içinde yalıtıma olurlar. Bir yerdeki bir var oluş şekliyle kaybolan veya görünmez olan yahut ta beliremez olan diğer yanda diğer bir potansiyel enerji durumlarına, dönüşür ve başka biçimle belirir.
İşte EMK budur. Örneğin kadın gözü ile baktığınız bir bağıntı girişme türü size ana olma bağı nedeniyle ananızdaki kadın olma hal belirimi size görünmez olacaktır. Aynı şekilde bir kadın karşısında o kadında olan ana olma bağıntısı da sizin nazarınızda kayıp olacaktır.
Beliren (ana olma) bir başka bağıntı (kadın olanın bağıntısı) ile yok olmuştur (beliremez olmuştur). O artık bir kadındı. Size ana değil. Ama ananız sizin ananızken; ananızın sizin dışınızdakilere karşı kadın olma etki bağı hala vardır. Sizin dışınızdaki bir başkasına göre ananız hala kadın olma belirimiyle bağıntılı bir girişmeler belirmesidir.
Pekiyi sizin ana bağıntısıyla girişme içinde olduğunuz kişideki diğer tür kadın olucu potansiyel bağıntılı beliren enerji türüne ne oldu?
Ana olmanın bağıntı biçimine göre ananız da size karşı beliremeyen kadın olma potansiyelli enerjisi de sizin çevrenizde; depo edilen durumuyla boş alan devinmeli enerjiyi oluşur.
Ana evlat türü bir bağıntıda analık aktif (etkin) olmakla belirendi. Evladına kadın olma olanağı kapalı olan bağ enerjisi de pasif durum olmasıyla beliremeyendi.
Beliren enerji karşıtı olan ya da “analık bağı ile beliremeyen enerji de pasif enerji olmanın boş oyuk devinmesiydi. Karşıtlık ve pasiflik sadece o bağıntı biçimine göre öyledir. Değilse pasifliğin bir başka iç dış bağıntı biçimine göre aktif belirme olduğu da çok açıktır. Yani bir duruma göre edilgen olan ya da çekinin olan durumuyla aynı enerji başka bir duruma göre etkindir.
Bir bağıntı biçimiyle etkin ve aktüel davranan enerji, aynı anda başka bir ters bağıntı biçimlerine göre de o enerji etkinliği içinde olup ta ters bağıntı nedenle birçok belirimleri ile belirir olamayacaktır.
Örneğin suyun birçok belirime bağıntısı olan girişmeleri vardır. Su sizin susuzluğunuzu giderir. Yangını söndürür. Su sizi boğar. Su cisimleri yüzdürür. Suyun viskozitesi vardır vs. Susuz olan birinin susuzluğu gidereceği bağıntı karşısında suyun diğer tüm bağıntıları beliremez olur.
Halbuki siz su içerken bir böcek suda boğuluyordur. Bir saman çöpü suda yüzüyordur vs. Yani susuza göre belirme olmayan tüm belirtiler olduğu gibi durmaktadır. Boğulan böceğe göre de susuz olanın susuzluğu ve yüzen çöpün yüzme bağıntısı böcek nazarında (bakışı içinde) bağıntı olarak beliremez olanlardır.
Bir bağıntıya göre pasif kalan enerji türü, sizin üzerinize elektromotor kuvveti etkisi ile hem bir aktifliktir. Hem bir biriken bir depo enerjidir. Hem de bu biriken ve depo olan enerji sizde potansiyel bir öz yineli elektromotor kuvvetine dönüşür. Sizin üzerinizde beliremeyen bağ enerjileri EMK’ne dönüşürken, aynı anda başka bir dış bağıntısı nedenle başka bir belirmeye dönüşmüştür.
Kişideki depo enerji eylem, duygu, düşünce, büyüme gibi birçok enerji türlerine dönüşmektedir. Amca dediğimiz bağıntı eylem türü, duygu olan yaklaşımla eyleme dönüşen bir enerji türüdür. Amca bağ duygusu, eylemli bağ ve bağıntılı bir enerji türü dönüşmesi içinde kişi üzerinde enerji düzenlenmesi ve harcanmasıdır. Yine aynı kişi üzerinde baba olma konumlu bağ ve bağıntı da kişi üzerinde bir enerji düzenlenmesi ve kontrollü bir enerji harcanmasıdır.
Size baba olma bağıntısıyla, size amca olma bağıntısıyla yaklaşama yapamamakla beliremeyen veya harcanamayan ya da dönüşemeyen bu enerjiler çevrenizde elektromotor kuvvetine dönüşür. Yani babanız olan kişideki tılsımlı enerji başkasına karşı diğer bir bağıntı türü olarak amca olma aktifliğiydi.
Babanızdaki amca olma aktifliği size karşı belirme olamamakla yığılır. Yığılan bu enerji sizin üzerinizde depo enerjili elektromotor kuvvetine dönüşen bir bağıntı akış biçimiyle kesikli sürekliliğe neden olur.
Bir oluşum çevresinde depolanan bu elektromotor kuvveti; o sentezin bağ ve bağıntı ilişkisine göre dönüşür. Bu dönüşmenin motor kuvveti karşıtlıktı. Sürtünmeydi. Filtreydi vs. Karşıt oluşla karşıtını tümleyen enerji; bir depo enerji birikmesi, bir depo enerji boşalmasıdır.
EMK dediğimiz elektromotor kuvveti oluş bu karşıtlıktır. İç ve dıştaki karşıtıyla depo enerji birikmesidir (EMK’dir) İnişe çıkış karşıtlığı böylesi tümlere ve eksiğini tamamlamaya yönelen karşıtlık olmakla süreci çevrim ve devam ettirirler.
Bu çevrim önce kişiye göre çevrim. İnşa bağıntısına göre çevrim. Hayata göre çevrim vs.dir. Bu tür kesikli, eylemli yönelim bir yalıtma durum içinde korunan yasa olurlar. Seçme ayıklama, tepki olurlar. Sınırlı sonluluk ta özel durumun içindeki bağıntılarla kısıtlılık olurlar. Yönelen eylem içinde olan süre durumlar eksiği tamamlama nedenle dışta bir enerji girdisi (ithali) yapmak zorundadır.
Enerji ithali göre yönelimli olan eylemler, insan sosyo toplumunda da yardımlaşan kolektif etkili organize eylem olmuşlardı. Doğada (yalıtımın dışında) enerji ithaline dayalı çaba iş ortaya konması kolektifler arası paylaşımla bu bir kişi sahipliğiydi. Bu bir kolektif oluştan ötürü haktı.
Ne var ki bu hakkı ve bu sahipliği ortaya koyan karşıt belirmeler olmadığı için bu kişi sahipliğinin ve bu kişi hakkının bilinip korunması da bir bilinç düzeyi olmakla bilinmiyordu. Bunlar sadece kendiliğinden olup biten bir kolektif çevrim yansıması gibi duruyorlardı.
Yani kolektif ortam içi ortak eylemli durumlarda aksi bir durumla hasta, sakat, yaşlı gibi özür durumu olmadıkça işe katılma zorunlu ve vaz geçilmez bir kendilik koşulla (dıştan enerji ithali nedenle) kişisi aitle tüketilen bir sahipliktir. Yani kişi iş bulamaz bir durumla değildi. Kişinin işsizliği beliremez durum olmakla söz konusu bile değildi. İşsiz kılıcı hal, “kolektif oluşu kökten yıkacak” bir tersinme olurdu.
Kolektif oluşun eyleme yönelen iş birliği ortamı vardı. Bu ortamın kişilere kolektif sağlatma yapması nedenle ortamın kolektif içindeki sağlatmaya konu olan toprak, araç, gereç bilgi hüner vs. türünden kullanımlar sahipliği, eylemli ortama bitişik ve ortamın vazgeçilmez bir durumuydu. Bu her bir durum ancak köleci kapitalist sistemle köleleri işsiz ve üretim gücünden yoksun bırakmasıyla tehdit olmanın belirimiyle ortaya çıkacaktı.
Enerji akıl almaz denli bir değişme dönüşme devim zaman mekân vs. nicelemesi yeteneği olması nedenle bir akış ve bir kendi kendisine çevrimdi.
Saf enerji böylesi değişmeler ve dönüşmeleri içinde akışlı olduğunda zamandı. Mekândı. Devimdi. Sınırlı sonuydu. Bir biçim ve bir bağıntı gibi durumları içinde olan akıştı. Bu akış zaman, mekân, devim türü bağıntılarla belirir. Bir bağıntıya göre o bağıntı içinde belirme olmayan durumlar da oluşmanın zıttı veya oluşmanın negatifi ya da oluşmanın karşıtı yahut ta karşısı olurlar.
Bu süre durumlar bir sonrasıyla bir öncesini hatırlar. Bir öncesiyle de bir sonrasını tekrarlayışlarla sistemin birbirini geri çağırmasıydı.
Karşıtına doğru aksedişler içindeki niceli nitel olan bir süre durum, bir yanda diğer yöne doğru giden niceli salınımlarında kendisini çağırma nedenle bir tarafta azalma olurken; azalan her bir noktadan geriye ya da tersine doğru gittikçe de nicelsen nitelik salınımlar artar, sıklaşır.
Doğa içindeki sistemlerin ve sistem içindeki olay ve olguların yalıtım durumları dıştaki ithalle kendisini çağırmanın özel bağıntılı girişmesine dönerler. Bu özel bağıntılı salınımlar o yalıtımın kendisini çağıran dinamiği ile yalıtım içine bir çevrim, belleği olurlar.
Teorik olarak ve pasif olarak artıp azalmakla giren çıkan enerji tahripkardır. Durum düzenli değildir. Yalıtımlı yapılar en basitten en karmaşığa düzenli ve kontrollü yapılardır. Kısaca yalıtımlı yapı içi, teorik olarak artan enerji ihtiyacına karşı sıkı bir enerji korunumla, enerji sakınması içinde olurlar.
Yalıtım büyüdükçe yalıtması gereken enerji ihtiyacı artar. Enerji ihtiyacı arttıkça da girdi enerji büyür. Bu bir kısır döngüdür. Kısır döngüler tekdüze bir kesikli sürekli oluşla davranır. Birbirine bağıntılı uyum süreçleri ortaya koymaktan ve organizeni bir düzenli yapılar oluşmaktan hep yavaş kalır. Bozulana karşı düzeni sağlamakta yavaş kalma eylemi kaosu artıracağından, kısır döngüler pek gelişemez.
Kolektif oluşun doğaya karşı şiarı şuydu. “Bizler tek başımıza olduğumuzdan çok daha güçlüyüz”. “Biz, biz olanla akıl almaz denli güçlüyüz”. “Bizle, bizler hiçbir zaman hiç birimizin asla olamayacağı kadar güçlüyüz”. İşte kolektiflik te kolektif etki de bu ve bunla olan sinerjiydi.
Köleci El sahipli mantık, günümüzde dehşet boyutlarına ulaşmıştır. Genetiği değişmiş ürünler (GDO) sahipliği olmakla kölelik ve köleciliğin (kâr etme mantığının; kendi hak-hukuk, adaletini tanımaz oluş mantığının) sınır tanımazlığıydı. Bu GDO’lu sahipliğe "çalınmış ürün de (hasat ta)" deniyordu. Bırakın insan emeğini doğada da çalmaydı.
Hiçbir hayatın genetik inşacısı insan olmadığı halde hayat; buğday olarak, mısır olarak vs. her yere aitken; genetiği değişmiş mısır ve buğday ekimiyle yok edilen doğal tohumların yok olma sonrasındır ki mısır ve buğday her yerin değildi. Efendilerindi. Efendilerin izin verdiği yerin ve parayı verenindi.