. 
Daha önce paylaştığım "Yemen İç Savaşının Esas Sebebi Nedir?" başlıklı yazımda Batılılar tarafından 6 Federal bölgeye bölünmek istenen Yemen'de iç savaş çıkarılmasının asıl sebebinin Bab’ül Mendeb Boğazı olduğunu söylemiştim.
 
2 yıl önceki Kuveyt'teki son 3. göstermelik çözüm arayışı toplantısından sonra ara verilen Yemen istişare  toplantıları, BM öncülüğündeki, İsveç'in başkenti Stockholm'deki Johannesberg Sarayı'nda başladı.
 
Toplantılarda Yemen milletinden bir tek temsilci bile yok. Silah sağlayıcıları Suudi Arabistan ve İran yok. Kimler var? Malûm yamyamlar var.
 
50 yıldan uzun süredir Yemenli Yahudi çocukları ailelerinden çalarak, ülkesindeki Aşkenazi ailelere teslim edip, kendi çıkarlarına devşiren İsrail'in ise keyfine diyecek yok. Yemen yeraltı kaynaklarındaki ve boğaz ticaretindeki pastanın en büyük dilimi onun olacak zira. 
 
İlk toplantıda ele alınan konu, açlıktan kırılan Yemenlilere yardım eli uzatmak, ilaç ve gıda yardımı yapmak falan değil.
 
Ya ne?
 
- Bab’ül Mendeb Boğazı'nın BM kontrolünün altına alınması... (Bu boğazdan yapılan petrol ticareti gelirini nasıl üleşeceğizi görüşmüşler yani. Ruslar kendi paylarıına itiraz edince toplantı hararetlenmiş ve neticelenememiş. Mevzu para olunca uzayacağı belli zaten. Ancak al gülüm ver gülüm anlaşırlar sonuçta.)

- Yemen'de BM hükümeti kurulması... (Bunun adı işgal yönetimidir.)

- Mahkûm takası. .. (Eh, Yemenlileri de düşündüklerini belirten bir şey olmalıydı, değil mi?)
 
Müslümanları yok etmeye yönelik 3. Dünya Savaşı'nın içindeyiz uzun yıllardır. Karnıbahar devrimleriyle, darbelerle  tek tek çökertildi İslam ülkeleri. Öyle bir duruma geldik ki Müslüman ülke insanlarının hiçbiri kendi derdinden dolayı diğerine el uzatamıyor. Başlarındaki bâtıl yanlısı zalim yöneticilerden dolayı birlik olamıyor.
 
Sadece Türkiye çırpınıyor. Onun da sebebi başımızdaki liderin Batılıların adamı olmaması. Şuur olarak Milli ve inanç olarak Müslüman olması. Erdoğan'ın makamında Kılıçdaroğlu olsaydı mesela ne olurdu bir düşünebiliyor musunuz? Anında Suriye veya Yemen olurduk. Abartma falan değil, gerçeğin ta kendisi bu söylediğim.
 
Kâfirler asla Müslümanlara acımazlar. Bunu biliyoruz tamam da Müslüman geçinen Suud'a ne demeli?
 
Hemen yanı başındaki açlıktan ölen Yemenlilere gıda, ilaç veya para yardımı yapmak yerine, daha çok birbirlerini kırsınlar diye silah yağdıran, askerî operasyonlar düzenleyen, ''Yemenli çocukları bile bile vuruyoruz, Suudi Arabistan'ın adı anıldığında nesiller boyu tir tir titresinler istiyoruz'' diye demeç veren,
 
buna mukabil;
 
ABD'nin bir emriyle, PYD'ye 100 milyon dolar bağış yapan ve 200 milyon dolar daha bağış yapacağını taahhüt eden Suudi Arabistan Prensi, zalim, katil, sapık Vehhabi köpeği Selman'ın Allah milyon kere milyon belasını versin inşallah.
 
Amin.
 
Mücella Pakdemir