Sözcüklerin darphanesinden canlı
yayın yapıyorum ve somurtuk mizacında dünümün yarınımı dikiyorum ki dikiş
bilmediğim için ilk kez bu kadar üzgünüm.
Annemin dikiş kutusunda kayıp
düğmeler buldum dün gece ve kırık bir yüksük.
Elime en çok yakışan biliyorum ki
kalem ta çocukluğumdan bu yana.
Ve annemin narin parmaklarına
dokunuyorum şimdi ve o şu an itibariyle yanımda değil aslında yanımda kimse yok
benim.
Terk edenlere asla da yok sitemim
demek ki benim gardımı aldığım zamanlarda herkes bir yerlere çekip gitmek için
doğru zamanı kolladı.
Düşlerimin girizgâhında tutuklu
aklımla beklemedeyim.
Aklım tutuk.
Dilim tutuk.
Ruhumsa tutuklu.
Kalbim zaten ritim bozukluğuna
uğramış haliyle sizlere ömür.
Simyacı gönlümde uçuşan serçelere
müteşekkirim. Bir tek onlar müjdeliyor bana yeni günü.
Kırıyorum sürekli bu günlerde. Kim
varsa yakınımda uzağımda… indirimli satışlardan nasiplenmiş gibi herkes ama
indirim yapmadığım tek yer duygularım.
Abartı bir hazla seviyorum.
Ansızın terk ediliyorum.
Ansızın büyüdüğümü fark edip ve geri
çekilip soluklanıyorum.
Gün de özürlü düşlerim gibi pek bir
kaypak.
Geceyi ne zaman misafir etsem yatıya
kalıyor hüznüm.
Kanıksadım artık zaten mutlu olma
hakkım elimden alınmışken… ola ki bir af çıksın bu sefer ben almayacağım içeri
mutluluğu.
Gözlerim yanıyor.
Uykusuzluktan değil ama.
Ağlamıyorum da üstelik ama yer gök
ıslak mendil dolu.
Cebimdeki tüm bozuk parayı seve seve
harcadım da bu gün.
Önce saydım sövdüm içimden ama
kendime sonra da saydım tek tek kalan madeni paralarımı.
Vermek istiyorum.
İçimdeki sevgiyi armağan etmek
istiyorum üstelik karşılığı olmadan yine de bir gülümseme düşerse payıma ne
ala.
Gitmem gereken yere tek ulaşım aracı
taksi ve dakikalarca yolunu gözlüyorum boş bir arabanın.
Geç kalamam yeteri kadar kızgın
herkes bana.
Geç kalamam yeteri kadar geç
kalmışken…
Yine şenlik var caddede ama
duymuyorum bile çaldıkları müziği lakin ruhum dinle diye öğütlüyor ve dönüyorum
ansızın.
Üç genç insan ve coşkuyla
kaptırmışlar kendilerini müziğin ritmine.
Tatlı dünya güzeli bir genç kız ve bir
çocuk avucundaki parayı boca edip de gitar kutusuna son zamanlarda içimi en
ısıtan gülümsemeyi armağan ediyor küçük çocuğa.
Aklıma ilk gelen:
Bana da gülümser mi?
Cebimdeki bozuk paralar yerini buldu
işte ve utana sıkına parayı boca ediyorum ve harika bir gülümseme düşüyor
payıma.
Geç kaldığımı unutup ben de kocaman
gülüp selam veriyorum bu tatlı kıza.
Hala bekliyorum ve keşke daha geç
gelse taksi diyorum. Hem fena mı olur ruhumun tüm çapakları gider bir çırpıda.
Aklımda hala cebimde kalan bozuklar.
Sağıma soluma bakıyorum umarsız ve
gözüm sokağımızın çiçekçisine ilişiyor. İyi de şimdi durduk yerde neden çiçek
alayım ve ansızın bir fikir düşüyor aklıma.
En taze karanfili seçip alıyorum ve
en kırmızısını.
Normalde misafirliğe ya de eve
giderken alırım şimdi zamanı mı peki?
Hem de nasıl.
Mutluyum hem de nasıl oysaki daha
demin evet, daha demin içim kan ağlıyordu.
Onlar hala çalıp söylüyor ve bu sefer
ben de eşlik ediyorum ama içimden ve biliyorum ki Tanrı bana günah yazıyor.
Hastane ziyaretine giden insan nasıl
mutlu olur ki?
O genç kıza yeniden dönük yüzüm ve
elimdeki çiçeği uzatıyorum.
Aniden susuyor müzik ve aniden daha
güçlü ve neşeli çalıp söylüyorlar, kız haricinde çünkü kollarını boynuma
dolamış olduğunu fark ediyorum ve ben de sevgiyle kucaklıyorum.
Neşeli kız daha da mutlanıyor ve
itiraf ediyorum:
Fazla param yoktu ben de bu çiçeği
aldım size ve içimden geldi.
Etrafımızdaki insanlar gülümsüyor ben
mutluyum hiç olmadık şekilde.
Hayatımda bu denli sıcak
karşılanmadım bir yabancı tarafından iyi de onu ya da kendimi asla yabancı
hissetmiyorum.
Gülümseyen bir ben.
Oh, cebimdeki ağırlık da gitti ama en
önemlisi üzerimdeki ağırlık geçti.
Taksi şoförü bağırıyor:
Siz değil miydiniz binmek için
arabayı durduran?
Hani nerdeyse müzik yapan bu gençleri
de davet edeceğim arabaya.
Zor ayrılıyoruz birbirimizden ve ben
mutluyum iyi de buna hakkım yok ki benim.
Dönüyorum yeniden ve teşekkür
ediyorum ama yüreğimle ve yüreğimin sesine karşılık bulan bu eşsiz lütfü adına
Rabbime teşekkür ediyorum.
Genlerimdeki kayıp mutluluğu bula
bula bu gün mü buldum?