Bir sure sıcaklığında metanet iklimi
Fevri gönlümde kopan fırtınadan
nasiplenmek…
Ne garezin ne gizemin lehçesi
Varlığın derdi tasası sadece
Hatırşinas bir hece:
Kabulü güç reddi güç bir makber
Bunca satır arası
Dirilen hücrelerimden düşüşe geçen
bir düş.
Kıyama duran ruhun fıtratı
Defolu bir benlik
Zemherilerde kaybolmuşluğun azabı
Zamanla zannımca eksiliyorum
Göğün taslağında bazen bir lal söylem
İndinde mutluluğun
Huşu içinde bir yüklem
Tasası varsa yoksa öznesine muadil
bir eksen
Kopup gelen dünlerden,
Yarı ölü bir sitem
Aslında nakşeden.
Bilfiil kemirgen bir nida
Sonu başı kayıp hulasa kavramlar
İnsan adına yanılmayı
Sindiremediğim bir sükûnetle
Yandığıma dair her yeni yorgunluk:
Kutuplaşan yüreklerde bir med-cezir
adeta
İçindeki afakî sevinçlerine nal
toplatan bunca hükümle.
Sivri dilin menşei her kırgın lehçe
Adı sanı olmayan bir rüya.
Sahiplenmek ne kelime
Diri yüreğin kefil olduğu her aykırı
mevsimi
İçine çeken atıl bir eksen
En muzdarip afakta
Yarı ölü saydam bir boyutta
Ölmeyi meşk eyleyen bir doğaüstü
kudret adeta
İnsandan yansıyan kalp gözünde saklı
dualardan
Kopup gelen rahmete kavuşmanın
coşkusu.
Kimliğin sicilinde bir bir nakşeden
Patlamaya hazır bir tomurcuktan
Her kesmediğinde ümidi
Yarına dair her hayal
Dünü kayıp çocuktan aldığım haberi
Satarken düş bekçilerine…