Öksüz bir sancı dilleniyor:
Nurunda ilahi ateşin,
Derbeder sevinçler külleniyor bir
gece vakti.
Hatırşinas gölgesinde beyitlerin;
Sunumunda aşkın hitabesinin
Bir de varlık kadar yalnız ve tasalı
Kekremsi töhmetin infazına tanık
oluyor
Zamanın en er neferi.
İllet bir doğuş adına karanlık ile
buyur eden
Yanlı yansız duyguları ıslah eden
Devasa bir yankı…
Bir yanı eksik hayallerin;
Hayal dediğin belki de kiri
gerçeklerin.
Kininden muzdarip kimi gölgenin
Belki şerrine lanet okuduğumuz
iblisin
Ayrıksı acılardan kaçıp
Aymazlığında ölümün
Münafık bir var oluş şarkısı
Adı konulmamış kara gecenin.
Bir enkaz yığılıyor müspet
terennümlerle
Şerh düştüğümüz göğün merkezine.
Açılmadık hangi gerçek?
Vakıf olmadığımız çok mu belli?
Sorulardan kaçamadığımız gibi
Cevabını yâd ettiğimiz mazinin dahi
Feri sönüyor ölüm öncesi.
Tanrısıyız belki hilkat garibesi
yalanların;
Zalim ve yanlı düş simsarlarıyız
çoğumuz
Çapağı olmayan gerçeklerin:
Ne yalın ne dolambaçlı
Yollarda gidip geliyoruz bilip
bilmeden
İnfilak edecek az sonra hayatın tüm
ümidi
Keseceğiz her bir uzvunu dünden miras
Hangi mutluluksa atalarımızdan yadigâr
Bir de tehir edemediğimiz gerçekler
adam boyu.
İsyanları unutup uyuduğumuz kadar;
İnkâr etmekten yana yok iken korkumuz
Kendi gölgemize dahi düşman
Kiminden çektiğimiz elimiz
Kiminden nasıl nasıl çektiğimiz
Huysuz bir sanrıda
Kopup gelen o sonsuzluğun yankısında:
Körebe oynadığımız günleri sobelerken
İkircikli bedelleri sorgularken.
Bir düşüz belki de
Düşen gözünden ömrün en kepaze
yalnızlık:
Boyutsuzluğun mimarı bir nidayız hem
de nasıl;
Kayıp düştüğümüz göğün en sönük
yıldızı:
Gelip geçtiğimiz ömür denen teranede
Neyse içimizden geçen
Elbet vuku bulacak neyse payımıza
düşen.
Bir aşkı örseleyen yanımız
Bir de göçebe umutlarda kanat açan
Nasıl ki en saf varlıklarız:
Kiminde umut; kiminde sabır
Döşediğimiz yollarda varla yok arası
huzur.
Beyitler kazan kaldırırken
Hünkârıyız engebeli geçişlerin
Hatırşinas bir mağlubiyet dünde kalan
Ne çok sır mazlumdan yana kimse derdi
olan.
Belki bir sure tadında yaşamak varken
Ördüğümüz her duygu yine
mimlendiğimizin ispatı…