Her Ölçümün Bir Darası Vardır Ölçülür Düşülür Gerçek Olan Ağırlığı Hacmi İle Geri Verilir, Yani Fazla Olan Ağırlıklar Atılır Anlasanıza.
Aşkın tanımı herkese göre bir değildir, kimisi aşkın karşılıksız olarak sevme olduğunu, kimisi karşılıklı sevme, kimisi sadece ben sevince benden başkasını sevmeyince, beni kollarına alınca sarınca, kimisi sarmasa da olur yanımda olsun yeter… Bunu çoğaltmamız mümkündür, kimisi sevdiğini bekleyince hemen gelsin ister, sadece kendisi için yaşadığını hizmet ettiğini düşünerek hemen gelsin diyerek bir işinin olup olmadığını, düşünmeden gelmesini ister düşünür. Oysa yâr bizi çağırınca çoğu zaman işim var sonra, yorgunum sen gelir misin dediğimiz olmuyor mu? Oluyor! İşte aşkta bizim bakış açımıza göre değişmez tanımlanmaz, aşkın bakış açısına göre istemezsek de ona uyarak aşk yaşanır bilmeyiz!
Aşk kendi yazdığı duygu senaryosuna
uyularak yaşanılan bir duygu his bazen gözyaşı hasret selidir, içine girer
peşinden sürüklenir gidersin… Sen onu bir yere değil o seni alır bir yerlere götürür,
itiraz edemezsin, korkmayın kaçırmaz, duygusuz
hissiz çöl olmuş gönlünüze gözyaşından yağmurlar yağdırarak yeşertir, duygusuz
hissiz körelen gönül gözünüz açılır… Uyanmayan iç dünyanızdaki hisleri coşturur
şaha kaldırır aşk dünyasında gezdirir bazen de hasret ilinde mahzun üzgün
bırakır. Her iyinin bir karşılığı bedeli,
her hüznünde bir sevinçli karşılığı muhakkak ki vardır. Duygusuz kalan
duygularınız coşarak söz hecelerle şahlanır, bazen kifayetsiz kalır söz gözler konuşur,
buyurun buradan koklayalım gülelim gülümseyelim…
Buyurun
buradan koklayalım gülelim gülümseyelim…
Gülümsemek
bir şey kaybettirmez haydi sevilelim
Gözlerimiz
gönlümüzdeki aşkla baksın bir şey kaybetmeyiz
Hep
kazanan biz oluruz aşkla haydi gelin birazcık gülümseyelim
Bazen
hasretle kalsak ta üzgün olsak ta bunun ölçümü az gözyaşı az acı ve sabırla
beklemek olacaktır. Her ölçümün bir darası vardır ölçülür düşülür gerçek olan
ağırlığı hacmi ile geri verilir, yani fazla olan ağırlıklar atılır anlasanıza… Bizim
ortaya koyduğumuz inişli çıkışlı yokuşlu dönemeçli falan filan kuramlar
koymamızı aşk kabul etmez kendisi kesin etki yapacak uyarak tüm insanlığı
sevdirecek kuralları ile gelir ve konar bir gönül’e, seyreder gönül’e verdiği
anlamlı heyecanı coşkuyu hüznü göz yaşını tüm olanları…
Konar
aşk gönlümüze izin vermesek de
Hayatın
bir sonu vardır unutup gitsek de
Kazanmak
için aşkı kapı dışarı etsek de
Aşk
kendi gelir gider biz kabul etmezsek de
Fiziksel
ve fiziksel olmayan hareket eğilimine göre güdülere büdilere bizlere sizlere
onlara göre yaklaşmayı karmaşık duyguları anlamaz, böylesine işi karmakarışık
yapmaz, anlaşılırdır aşk yaşarken anlarsın, anlamazsan aşksız kalır gönlün çöle
döner, vesselam. Selamlarımla.
Mehmet
Aluç