Gülücüklerin Olasılığı
Bir zerrede kürre olan insan varırken şükre yollarda çiçekler açıyordu demet demet, herkes birbirine açan çiçeklerin kokusundan selamlar sevgiler yoluyordu. Bunu hisseden çiçekler daha gür renkli kokusu âlemi kaplarcasına kokusu ile açıyordu. Bir çocuk az ilerde özgürce sokakta uçurtmasını oynarken, diğer çocuklar çift kale maç yapıyorlardı. Mahallenin çocukların şen hallerine bakarak birbirlerine gülümsüyorlardı. Havada uçan kuşlar sevginin sarhoşluğundan uçarken kanatların çırpmadan sevginin içinde yüzerek kanatsız uçuyorlardı!
Sonbahar kış ilkbahar sıraya girmiş asırlardır sıranın kendilerine gelmesini beklerken, onlarda yazın bu serinliğinden kaybolmuş gülücüklerini takınarak açan tomurcukların içinde yemyeşil rengârenk açılıyorlardı… Akşam, gündüzden az ışık gündüz geceden karanlığını saklamıyordu, dünyanın düzenini bozmak isteyen o şereften yoksunlar, birer mum gibi erimiş yerlerde sürünüyor, ayaklar altında eziliyordu. Bunca yıldır bu güzelliği saklayanlar, asırlardır falaka dayağından geçiriliyor, kendi karanlıklarının içine gömülürken, feryatlarını hiç kimse duymuyordu!
Şimdi demeyin bu yazıda neyin yazısı? Her zaman komplo teorileri yazılacak değil ya, az da gülücüklerin olasılığı yazılsın kolayca, neden olmasın? Olur, olur olmazsa da yaptığımız iyiliklerle cennetimiz var ya, orada bizi bekle orada yaşarız beraberce inşallah…
Mehmet Aluç
Kürre: Tazelik, parlaklık…