Mavi rugan bir çizme…
Aşkın çatısının ördüğü her düşte
Yalın bir sıfat;
Yalın mezar
Alıntı öğelerin kibirli dokunuşu
Vuku bulan safsata yüklü bir günün de
ertesi.
Her muteber günde kaykılmış eksen
Rubailer saklı sandığımda
Tan vakti telaşın izbelerdeki vukuatı
Kaşmirden imgeler
Safiyet yüklü benlik
Kazan kaldıran öfkesine yenik düşüp
de evrenin
Sağalttığım her acıda saklı benim
fermanım.
Asgari müşterekte buluştuğumuz:
Çatık kaşların da meali
Gülümsemeyi temenni etmiştim oysa bir
çay vakti.
Bir damla gözyaşını katık yaptık mı
eleme
Bir tabak şiirde yatıya kalmışsa sair
imge
Şimdi efkârın dem vurduğu şiirde
yatıp da uykuya
Şaibeli bir lisanda
Çemkiren iblisin de şerrine vakıfız
illa ki
Hayra yorduğumuz her sihirde.
Bir batında taş kesildik
Mıntıkası kayıp düşlerin
Mealini unutup da dikiş tutturmak
adına günbegün
Sonramız az müphem
Öncemiz karanlık olsa olsa
An’ımızda saklı bizim nazımız
niyazımız
Satırların gazabına her uğradığımızda
Tutuşan felek
Elbette başımız gözümüz üstüne.
Kıldan ince boynumuz
Aşktır İlahi sırdaşımız
Afakî ömrün sunduğu her veryansın
Toprak kadar kutsal fıtratın da ta
kendisi
Doğduğumuza binaen kavuşacağımız
O İlahi dünyanın geçtiğimiz son
kapısı
Açık ara farkla fani ömrün bedenden
firarı.