Sevda çınarı diktim, yitik
kalbimin ortasına,
Endişe kuyusundan su
çektim, bezgin köklerine.
Vuslat hayalimi hiç
yitirmedim, hiç eskitmedim,
Bileğime kelepçeli,
maksadı hayatım kıldım.
Ellerim uzanırken göklere,
duaya sığındım.
Nasıl sarmışsa bedenimi, aşkının
alevleri,
İsminin zikri de dindirmedi,
bu tutuşmuş eri.
Ne olur sev beni, sadece
sev, sadece sev beni.
El vermezsen, bu yaz yangını
bitecek gibi değil,
O derin gözlerin sisli ufkumdan
gidecek gibi değil.
Lütfet, nefes alışım içimdeki yangını körüklüyor,
Uzak duruşun senin, körelmiş
ümidimi törpülüyor,
Resmin baktığım her yerde,
çaresizliğimi perçinliyor.
Söndür gözyaşı sağanağı
ile, bu şiddetli yangını.
Elbet güz gelecek, lakin
benim harabatıma çare ne?
Vuslatın senin, ancak
vuslatın, sadece senin vuslatın.