Demir aldığım iklimde bir sanrıdan ibaret küllerim:

Deli fişek bedenimde iskelet görevi gören

Sözcüklerim.

Kanayan ne benim ne de dünde terk edilmiş

Lenduham.

Sabrıma delalet tüm şarkılar

Hicaz makamında aksayan yankılarım

Elbette izini sürmekten gına gelmişken lanetin

Şimdi düş topluyorum ben bu gezegende

Geçen yüzyılda kalan çocuk yanımla

Sefasını sürüyorum sözüm ona

Acıdan ibaret olmasaydım keşke…

Demenin de meali yazdığım her kelime

Ve istikrarla öldüğüm

Canım çıkmasa da bedenimden

Zuhur eden yetim beyitlerim.

 

Ben bir yetim’im sevdalı mavim

Lakin kiri olmayan bir lekeyi de evlat edindiğim

Peşindeyim aşkın, rahmetin:

Oysaki kime ne kime ne?

İzdiham yüklü şu mecazi firarda

Aşka bansam hecelerimi ne fayda?

Sanmasınlar da hani; akılla yürek firarda.

 

İzahı olmayan ne çok acı:

Bir yanda ölü çocuklar;

Bir yanda

Babasını asla koklayamayacak bebekler.

Aşkın vatan aşkına döndüğü kıblesinde

Sevdalı methiyelerle yola çıkan aslan parçaları

Elbette şehitler ölmez, demenin mealidir

Her sabah uyanıp da

Yüzümü dualarla yıkadığım.

 

Canı yanan sadece ben değilim, sevdalı mavim

Makûs talihimin hatırına

Bir de annemin yüreğindeki o kocaman yama

Yaramla iş birliği yapan her mazluma

Sefasını sürerken şeytan

Melek ruhlarında güzel insanların

Olmaz mı umut ve sanrı?

 

Acıyı ifşa ediyorum

Acımadan kendime daha da acıtıyorum ruhumu

Kanayan her şehrinde, beldesinde ülkümün

Ve cennet vatanımın:

Peşine düştüğüm o rahmete

Toz kondurmadan

Tozu dumana katıyorum kocaman sevgimle:

Sunduğum ve hala toprak olamadığım;

Sınandığım ve sabrıma katık yaptığım

O mecazi firarım bu gezegenden, sevdalı mavim.

 

Hani, aşk iken seni ihya eden…

Hani, sen iken aşkı âşık sıfatıyla küreyen

Bir de hala küsmediğim künyemde saklı benim maruzatlarım

Devasa gökyüzünde gördüğüm Rabbime ve O’nun aşkına

Vakıfım nasıl nasıl vakıfım:

Ana yüreğinde açan çöl çiçeği kadar da masum kalabilmeyi

Başardığım elbette yalnızlığın gölgesine sığındığım.

 

Tümden gelen yalanları

Yüreğim ile ısıtıp erittiğim o buz dağı:

Tüm kötülüğün ve zulmün barındığı

Dev bir lanet

İçine akan bir nehir gibi

İçimdeki hüzünle Rabbime yakın daha yakın durduğum

Her basamakla bütünleşen titrime saygımla

Yeknesak gölgeleri de topa tuttuğum.

 

Korkum yok kimseden Allah’ın izniyle:

Sadece ben ve Rabbim

Kursağımda kalan her lokmayı yetimliğime

Armağan ettiğim bir niyazda saklı aslında:

Tüm bedduam kim ki kökünü kazımak adına

Rahmetin ve enginlerin

Varsa güçleri bir de yan baksınlar

Sevdalısı olduğum cennet vatanıma da kolaysa

Sanırlar ki biz dik durmayacağız her mevsim?

 

Kaygılarım öldürdüm ben dün gece

Afakanlar basan izdihamda terk ettim zalimi bir de iblisi;

Mazluma yan bakan her habis gölgeyi de

Lav ettim

Allah’ın izniyle.

Toz duman olacakmışım, gülerim.

Laneti giyinen zalimle de el sıkışacakmışım.

Rüyalarında görürler.

Varsa emsalim

Varsa yan çizdiğim niyazım

Elbet nifak sokanlara Rabbin ihtarı.

Olamaz da korkum ve çekincem:

Biz kolay gelmedik bu günlere.

Zihnimde perdesiz bir sevgi masalı

Önce yüreğimi sonra bedenimi siper ettiğim

Cennet bahçemde saklı benim rüyalarım ve sevdam:

Önce vatanperver

Sonra sitemkâr mizacımla

Dokunamaz da kimse geride kalan bu hatime,

Aşkla yazılmış destanına güzel ülkemin.

 


( Aşkla Yazılmış Destanı Güzel Ülkemin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 11.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu