Anadolu’muzun tam ortasında
Yozgat’ın bayırı, düzü güzeldir
Sureti belirir gam aynasında
Kem gözler değmemiş yüzü güzeldir
Bozokların ruhu sinmiş dağlara
Çiçek açmış, bahar gelmiş bağlara
Aşk dilinden selam söyler çağlara
Akdağların kışı, güzü güzeldir
Saat kulesinde akarken zaman
Çapanoğulları dinlemez ferman
Sorgun Kaplıcası her derde derman
Mert insanlarının sözü güzeldir
Yiğitlerin harman olduğu yerdir
Yediden yetmişe, vatanperverdir
Alnından boşalan onuru terdir
Kışın yağan karı, buzu güzeldir
Bilimin, sanatın beşiği Yozgat
Gül medeniyetin eşiği Yozgat
Kör karanlıkların ışığı Yozgat
Hele sürmelisi, sazı güzeldir
Bozokların duman sarmış başını
Altına değişmem kara taşını
Tadan unutamaz ‘arabaşı’nı
Tandır kebabının tuzu güzeldir
Kerem, Aslı’sını Çamlık’ta arar
Sürmelide hasret yüreği sarar
Mehtap ak sularda saçını tarar
Ovada meleyen kuzu güzeldir
Halaylar çekilir yaz kış düğünde
Kebap eksik olmaz her üç öğünde
Yankılanır ezan mavi göğünde
Zemherisi soğuk, yazı güzeldir
Yozgat ellerinde duyulur Nida
Tüfekçi’den kalır bir uzun seda
Ses verir sesine cümle şüheda
Yozgatlı’nın kalbi, özü güzeldir
M. NİHAT MALKOÇ