Ey mâzinin aynası, Nuh'un izi sendedir

Yaşanmış her ne varsa elbet gizi sendedir

 

Cenneti andırırsın Cudi'den Faraşin'e

Doğal güzelliklerin rastlamak zor eşine

 

Tarih boyu konuştuk Cudi'deki gemini

Hiçbir kuvvet bozamaz kardeşliğin demini

 

Hasretsin gönüllerde, bala banmış hecesin

Kimine gün ortası, kimisine gecesin

 

Cudi'nin yamacında şehit olmuş Mehmed'im

Kardeşçe nazarına şahit olmuş Mehmed'im

 

Kara elmas diyarı, Nuh Nebi'den kalmasın

Gönül kapılarını yaban eller çalmasın

 

Kardeşlik türküsüsün, barışı özleyensin

Gurbete düşenlerin yolunu gözleyensin

 

Mâziden istikbâle, akar durursun şehir!

Uzağına düşeni, yakar durursun şehir!

 

Güneş doğar, eritir dağlarının karını

Mevlâ'm nasip eylesin görmeyi baharını

 

Ey şehirler güzeli, dağlara yaslanırsın

Kahır nöbetlerinde an gelir puslanırsın

 

Kimse bölemez seni, yekpare bir vatansın

Kurbanım toprağına, sol yanımda atansın

 

Gönlünü aç bizlere, ey Cudi'nin sırdaşı!

Kadim coğrafyasın sen, insanlığın kardaşı

 

Ay yıldızlı bayrağım toprağına şan verir

Akan tertemiz kanlar yurduma nişan verir

 

Dost saydık kendimize börtü böceklerini

Taç yaptık başımıza eşsiz çiçeklerini

 

Şehrin can damarıdır Habur Sınır Kapısı

Bin yıllık kardeşliktir, bu toprağın tapusu

 

En iyi sen duyarsın, rüzgârların sesini

Sorsalar Şırnak derim birliğin adresini

 

Nice uygarlıklara açtın geniş bağrını

Duymadı sağır vicdan, kardeşliğe çağrını

 

Dicle'nin gözbebeği, dört mevsimi yaşatır

Muhabbet bir güneştir, gönülleri kuşatır

 

Dağların haşmetlidir, yazına doyum olmaz

Dolunayı andıran yüzüne doyum olmaz

 

Zümrüt Kaplıcaları, hayata hayat katar

Kato Dağı'nda güneş, her gün bir başka batar

 

Finik'te donmuş zaman, çağırır bizi surlar

Gözümüzün önünden geçer kadim asırlar

 

Gözyaşları sinmiştir dağların yücesine

Hilâlim ışık saçmış karanlık gecesine

 

Nuh Nebi'nin yurdusun, efsaneler diyarı

Başka şehre benzemez, yirmi dörttür ayarı

 

Cudi'nin doruğunda Nuh'tan kalmış sefine

Toprağın maden dolu, sanki birer define

 

Yarınlara taşırsın geçmişin izlerini

Ufukların yansıtır aydınlık yüzlerini

 

Hüzünkâr Uludere, kanayan damarındır

Beytüşşebap, Silopi,  Güçlükonak yarındır

 

Hamidiye Kışlası Cizre'ye değer katar

İdil hoşgörülüdür, beş vakit Hakk'ı tutar

 

Dicle'ye nazar kılıp bayram ederken gözler...

Gabar'ın etekleri mâziden taşır izler

 

Bu güzel topraklarda kardeşlik daim olsun

Kadim coğrafyamızın birliği kaim olsun

 

Bahar olsun mevsimler, umutlar çiçek açsın

Barut istemiyoruz, karanfil koku saçsın

 

Sabahı müjdelesin, Gabar'dan doğan güneş

Zifiri karanlığı ışıkla boğan güneş...

 

Ey kader arkadaşım,  yüzün gülsün ey şehir!

Nuh'un yadigârısın, gönüllerde bey şehir!

 

                                               M. NİHAT MALKOÇ

( Şırnak Şehrengizi başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 16.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu