Değişimi Hak Etme(k)m Adına…
Bir değişimin içinde olmayı o kadar çok
istedim ki oldu lakin ben hala yeni değişimler, peşi sıra gelsin hiç durmasın
diye kendimi değişim denilen sürecin içinde kaybettim. Oysa değişimle güzel
olanı seyredeceğim tadına varacağım yerde, hala tadına varmadan yeni
değişimleri istiyorum! Değişim güzeldir hoştur, içimde buna dair bir hazırlık yoksa
gerisi boştur bunu anlamak istemiyorum lakin peşi sıra gelmeyen değişimler,
bana bunu hatırlatıyor.
Kusursuzluk tutkusuyla yol almam zaten ilk
başta hataydı, hatasız kul olmazdı. Orhan Baba da bununla ilgili çok güzel bir
şarkısı vardı zaten. Aslında değişimden önce benim elimden ne gelir bunu
düşünmem gerekirken, aniden değişimi istemem çok saçma!
Sevdi isen bir güzeli güzelliğine kal hayran
Hemen bir öpücük isteyerek ürkütme ey can
Aynen böyle bir hal üzerine olmam gerekirken,
ben ise ona yaklaşmadan tanışmadan, yanağından bir öpücük almak istiyorum!
Değişimi hak etmek için benden eksilen bir şeyin olması gerekir ki değişimi
isteyeyim, ayak uydurayım. Uykusuz kalmadan uyumanın tadı olmaz, susuz kalmadan
suyun değeri de anlaşılmaz gibi mesela…
Anladım ki sözüm söz değil havada asılı kaldı
Hükmü yok sözlerimin arzularımı kırılan bir
daldı
Beni bensiz bırakan bir şeyler ortada yok
iken, beni tamamlayan gönlümde aşk var iken onu sunmadıysam âleme insana, benim
değişime ne ihtiyacım olacak ki diye çok düşündüm.
Beni kör kuyu da merdivensiz mi bıraktılar, hayır
Kör kuyuda merdivensiz kalana vardın mı, hayır
Hem bırakmadılar hem varmadın ne diye
istersin değişim, yolun mu bayır?
Seyrüsefer eden hayal dünyamın sokaklarında
trafik karışıklığına izin vermeden yol almak, geceyi gece olduğu için, gündüzü de
aydınlık olduğu için sevmeye etmeli devam, eğer elimden gelirse karanlık
yollara bir lamba takmak veya mumlarla aydınlatmaya çalışmak, değişim adına
belki bana bir katkı sağlayacaktır, vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç