Hayatımızı Koordine Ederken
“Gelin görün ki; siz hayatını koordine edemezken ve bir dakika sonrasını asla tahayyül edemezken içinizde çarpan kapılar bazen gürültünün eşliğinde bir takım şeylerden sizi alıkoyabilmekte. Bu, herkes için geçerli hele ki duygusal anlamda siz bir sıfır önde iken işiniz daha zor yine de hayatı kolaylaştıran faktörler var ve ne yazık ki; sevgiyle eşleştirip pembe bir tablo çizmeye niyetim yok çünkü pembe olan sadece ellerim ve yanaklarım elbette sabun ve suyun azizliğine uğrayıp bedenimi dezenfekte etmek adına tüm dünya ahalisi gibi virüsü alt etmek adına.”
“İstediğiniz kadar sevgi dolu olun ve insanları da gözlerine soka soka sevin… işe yarıyor mu? Eğer bir oran vermek gerekirse ancak çok ufak bir yüzde bu da yetmezmiş gibi sevginiz görmezden gelindiği gibi bir de üstüne refüze edildiğinizde kendinizden nefret etmeniz kaçınılmaz hele ki bir ömür tüm derdiniz de aşmanız gereken sayısız problemle ilintili kabuğunuzu kırmak adına yine bilfiil kendinizle olmuşken.”
Yıldız Gülüm kardeşimin enfes dizeleriyle ve sözleriyle başladım, dediği gibi” siz hayatını koordine edemezken ve bir dakika sonrasını asla tahayyül edemezken içinizde çarpan kapılar bazen gürültünün eşliğinde bir takım şeylerden sizi alıkoyabilmekte”. Bu alıkoyanlar dün dünya meşgalesi geçim derdi bugünlerde evlerimizdeyiz ve virüs hepsini silerek sadece kendisi ile meşgul değil birbirimizin ne kadar değerli olduğunu anlatan sözleri anlatımıyla baş başayız artık. Duygusal anlamda duygularımız endişelerimizle tavan yaparken, birbirimizi daha çok düşünür olduk ne güzel ne mutlu bize. Ellerimiz birbirine değmese de gönül ellerimiz birbirine ulaşarak okşayan şefkatin sıcaklığıyla birbirimizi sarıyor ne mutlu bize…
Ebedi bir hayata inanan biz iman edenler, ebedi olanla yarınlarda bizi gülümsetenleri hatırlayarak geride anlamlı cümleler sözler bırakmanın hazzıyla yarınlara bir şeyleri bırakıyor ve not ediyoruz ne mutlu bize… Konu tam anlamıyla bizimle ilgili, biz olmanın gerekliğine vurgu yaparak gönüllerimizden pencereler açtırıyor (bu anlamda musibet denilen aslında hayrımıza olan virüs)ne mutlu bize… Yüreğimizi virüsle sıkmadan telaşa gerek olmadan omuz omuza yan yana yolumuza alacağımız tedbirlerle devam edelim yeter ki.
Soluk almadan soluksuz yaşamanın yaşamak olduğunu sanan aptalların, soluk almadan yaşamayı kendileri gibi soluksuz kalarak yaşamamızı isterken, bizler birlikteliğimizle tedbirlerimizle, salaklıklarını yüzüne haykırarak sanmıyorum ki yüzleri kızarsın. İster yüzleri kızarmasın biz tedbirimizi alarak birbirimizin sağlığına dikkat ederek soluk alarak yaşamaya devam edeceğiz inşallah. Hepinize sağlıklı neşe dolu günler dilerim kardeşlerim, selamlarımla.
Mehmet Aluç