Ölümsüzlüğün resmi ve kutsal bir
d/oku
Elbet muhtevası aşkın sıradanlığa
yüklenen koku.
Aşkın bir lahit olma özlemi
Sözcükler kadar dipsiz ve vakur
Sevi dilinde mağdur iklim
Aşınan kayalardan sarkan kilim
benzeri
Bir kefen
Eni boyuna dar gelen yüklemin nesnesi
Ne de olsa basireti bağlanmış bir
gizem
Alıp da yükünü karışan karanlığa
Alın yazısında kayıtlı her hece ve
mecra.
Gönülde sarkıt
Sevdalı yürekte sıra dışı izlek
Düş mağduru gerçeğe
Dokunan her hecede
Boyunun ölçüsünü alan şair ve ıssız
gece.
Bukalemun satırlar:
Dik açılı bir sitem
Acının kayrasında gözden kaçan bir
leke
Yoksunluğun da mağduriyeti
Kıyama dursa ne çare?
Ölümden gayrısı yok işte
Asılı kaldığın kadar gök kubbede
Hoşluğun tezahürü
Dipsiz kuyuda terk edilmiş bir
gölgenin de uzamı
Varlığa biat hecelerin aşındırdığı
Köksüz bir çiçek
Soldu solacak gün dönmeden geceye.
Bir ihanetse sakındığın gözünden
Bir düşe müdahil gerçekse yakındığın
ve
Diktiğin her sökükte yankısı mı
iğnenin
Yamalı göğün de batar tenine?
Her dokunuşu illet yalnızlığın
Elbet kırbacı ensesinde düşten düşe
Seken özlem yüklü yüreğin tesellisi
Tevazu yüklü bir hazan
Devasa kanatlarında bilinmezin anbean
Kanatan
O ki; sür git hezeyan
Bil mukabil umut ve sevgi
Güncesi sonlanmaz ki
Aydınlık yüzünde göğün aralıksız
Aşkla gözünün seğirdiği.